Hoch Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bremse hoch.
Zu hoch für mich.
Schultern hoch.
Sie ist hoch ein Kind.
Stolz und hoch.
Gururlu ve dik.Combinations with other parts of speech
Hände hoch, Mister.
Ellerini kaldır bayım.Es ist sehr hoch.
Çok, çok yüksek.Waffe hoch, Riz!
Silahını kaldır Riz!Das Risiko ist zu hoch.
Den Kopf hoch halten.
Dik tut başını.Patient. Eisen hoch.
Hasta. Demir yüksek.Hände hoch George.
Kaldır ellerini George.Der Preis war hoch.
Bedeli büyük olmuştu.Knie hoch, meine Damen!
Und nimm den Kopf hoch.
Ve başını dik tut.Hände hoch, Vincent!
Kaldır ellerini Vincent!Ihr Puls ist zu hoch.
Zu hoch und zu schnell!
Çok yüksek ve çok hızlı!Warum das burgtor hoch.
Bisaş neden yükseldi.Hände hoch, Wolf-Hart!
Kaldır ellerini Wolf-Hart!Die Flammen sind zu hoch.
Alevler çok yükseldi.Geh hoch und sag Hallo.
Yukarı çıkıp, merhaba de.Also gut, zwei Stufen hoch.
Tamam, iki adım daha.Kannst du ihn hoch bringen?
Onu yukarı götürebilir misin?Die Sonne steht schon hoch.
Güneş çoktan yükseldi.Ich habe hoch gesetzt, Bill!
Ben büyük bahis koyuyorum, Bill!Schultern zurück, Kopf hoch.
Omuzlar geri, kafa dik.Mike?- Hände hoch, Billy!
Eller yukarı, Billy. Mike?Grad. Körpertemperatur: hoch.
Vücut ısısı yüksek, 40 derece.Halte deinen Kopf hoch, Elizabeth.
Kafanı dik tut, Elizabeth.
