VARSAYDIM ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

ich nahm an
ich habe angenommen

Varsaydım Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
İşe ihtiyacın olduğunu varsaydım.
Ich nahm an, du brauchst die Arbeit.
Varsaydım ki bunu… Sen böyle mi yapardın?
Ich habe angenommen, dass… Würden Sie das an meiner Stelle tun?
İlk başta annesini özlediğini varsaydım.
Zuerst nahm ich an, sie vermisste ihre Mutter.
Okurlarımın yeni yazarlar olduğunu varsaydım, ama durum böyle değildi.
Ich nahm an, dass meine Leser alle neue Autoren waren, aber das war nicht der Fall.
İkinizin de Hintçeyi su gibi konuştuğunuzu varsaydım.
Ich nehme an, ihr könnt fließend Hindi.
Hep başardığını varsaydım… Tahiti sahillerinde kokteylini yudumladığını düşündüm… ta ki beş yıl sonra, Fitzwilliamı tadilat ederlerken… bir duvarı kaldırana kadar.
Ich nahm an, dass er Erfolg hatte… und Schirmchen-Cocktails an einem Strand auf Tahiti trinkt.
Sizin hep sanatçı olduğunuzu varsaydım. Hayır.
Ich ging immer davon aus, dass Sie Künstler sind. Nein.
Beni şaşırttın. Sürprizlere bayılırım ve senin de olacağını varsaydım.
Du überraschst mich. Ich liebe Überraschungen und nahm an, dir geht es auch so.
Kaybolduğunu ilk duyduğumda, eve gittiğini varsaydım.- Ne oluyor, Hannah?
Als er zuerst vermisst wurde, dachte ich, er fuhr heim, weil er krank ist. -Was, Hannah?
Sadece ne yaptığını ve başına neler geleceğini bilmek isteyeceğinizi varsaydım.
Ich nahm an, Sie wollten das wissen und ihm helfen.
Ve evet, çocuk sahibi olacağımı varsaydım.
Und ja, ich nahm an, dass ich Kinder bekommen würde.
Sanırım haklısın, doğru, önceden$ v$ ın olduğunu varsaydım.
Ich glaube, Sie haben recht, es ist wahr, ich habe vorausgesetzt, was$ v$ ist.
Bu oran 6%, yaniben öyle olduğunu varsaydım.
Und dann ist dies die 6%,oder ich einfach davon ausgehen, es ist 6.
Ben evinizin değerinin düzenli aralıklarla yeniden belirlendiğini varsaydım.
Obwohl ich davon ausgegangen, dass Ihr Haus wird neu bewertet.
Daha büyük bir planın parçası olduğunu varsaydım. Elbette.
Ich nahm an, es sei Teil eines größeren Plans. Nein, natürlich nicht.
Bu nedenle şehrin diğer tarafında olduğunu varsaydım.
Also nahm ich an, dass sie auf der anderen Seite gewesen sei.
Ben de bir çok dilde olduğu gibi, hareketi, anlatımın bir parçası varsaydım. Ama değil.
Ich nahm an, dass wie in vielen Sprachen die Geste ein Teil des Ausdrucks ist.
Bay Thorpe, Alison DiLaurentis içeride dedi tariften çıkardığıma göre varsaydım ki.
Mr. Thorpe sagte mir, dass Alison DiLaurentis hier wäre und… der Beschreibung nach, nahm ich an, dass.
Yaşlı” hissetmedim, bu yüzden sonsuza dek çalışmaya devam edeceğimi varsaydım.
Ich fühlte mich nicht"alt", also nahm ich an, dass ich für immer weiter arbeiten würde.
Onun ortalama sayıda kişi ile ortalama hava kirliliğine sahip bir evde yaşadığını varsaydım.
Ich habe angenommen, dass sie in einem durchschnittlichen Haushalt lebt, wo die Luftschadstoffbelastung durchschnittlich ist.
Bu arkadaşım Hanna. Özür diliyorum. Bay Thorpe,Alison DiLaurentis içeride dedi… tariften çıkardığıma göre varsaydım ki.
Das ist meine Freundin Hanna. Mr. Thorphe hatte mir gesagt, dassAlison DiLaurentis hier sei, und der Beschreibung nach hatte ich angenommen, dass.
Aksini düşüneceğini varsaymıştım ama… Önemli değil, boş ver.
Ich nahm an, du würdest anders denken, aber es spielt keine Rolle.
Kalan insanları çevreleyen her ne ise onun dışında yaşamayı varsaymıştım.
Ich nahm an, ich würde außerhalb der Lager leben, die er errichten würde.
Gemi olduğunu ve insan olduklarını varsayarsak… Onlarla ne yapacağız?
Angenommen, es ist ein Schiff und es sind Menschen?
Hepimizin dört yılı tamamladığımızı varsayarsak bu kabaca 55 milyon dolar eder.
Das macht etwa 55 Millionen Dollar, angenommen wir schaffen die vier Jahre.
Evet? Bunu varsaymak bizim açımızdan bir kibir olurdu biz evrende yalnızız.
Er wäre arrogant von uns, anzunehmen, Ja? dass wir allein in den Weiten des Universums sind.
Ve tüm bunları geçtiğinizi varsayarsak… 16 ay içinde vatandaşlığınızı geri alabilirsiniz.
Angenommen, dass der Antrag durchgeht, sollten Sie Ihre Staatsbürgerschaft in 16 Monaten wiederhaben.
Varsay ki bu sandalyede bir masanın, ardında oturuyorum.
Angenommen, ich sitze auf diesem Stuhl hinter dem Schreibtisch peng.
Varsay ki bu sandalyede, bir masanın ardında oturuyorum.
Angenommen, ich sitze in diesem Stuhl. Du meinst, am Schreibtisch kleben.
Varsay ki bu sandalyede bir masanın, ardında oturuyorum.
Angenommen, ich sitze in diesem Stuhl.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0302

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca