YAVAŞLATAN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• verlangsamen
• bremst
• verlangsamt

Yavaşlatan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Yavaşlatan madde demek.
Dies verlangsamt Stoff.

Peki Macinizi yavaşlatan nedir?
Aber was verlangsamt den Mac eigentlich?

PC hız yavaşlatan dışında SMP2. EXE ayarlarınızı değiştirir.
Abgesehen von der PC-Geschwindigkeit verlangsamt, ändert SMP2. EXE Ihre Einstellungen.

İnternetinizi Yavaşlatan Faktörler.
Faktoren, die dein Internet verlangsamen.

Butyloxyanisole, dibunol- ciltte oksidasyon süreçlerini yavaşlatan maddeler.
Butyloxyanisol, Dibunol- Stoffe, die Oxidationsprozesse in der Haut verlangsamen.

Beni yavaşlatan atlı.
Der Reiter, der mich bremst.

Tırnak büyümesini yavaşlatan şey nedir.
Was verlangsamt das Wachstum der Nägel.

Beni yavaşlatan atlı.
Der Reiter, der mich verlangsamt.

WordPress Web Sitenizi Yavaşlatan Nedir?
Was verlangsamt deine WordPress-Website?

Hayatını yavaşlatan şeyin onu almasına izin verme.
Lass nicht zu, was dein Leben verlangsamt.

Sonraki İçerik7 Yaygın Macinizi Yavaşlatan Hatalar.
Häufige Fehler, die Ihren Mac verlangsamen.

Cihazınızı yavaşlatan görevleri sonlandırın.
Töte Aufgaben, die Ihr Gerät verlangsamen.

Herkesi öldüğüne ikna edebilecek kadar kalbini yavaşlatan bir şeyler mi verdin?
Mit einem Mittel ihren Puls so verlangsamt, dass alle dachten, sie sei tot?

Metabolizmayı Yavaşlatan Yiyecekler Nelerdir?
Welche Lebensmittel verlangsamen den Metabolismus?

Çin klinik çalışmalar gösteriyor ki goji üzümleri yaşlanmayı yavaşlatan etkilere sahip.
Klinische Studien in China haben gezeigt, dass Goji-Beeren verlangsamen den Alterungsprozess.

Yaygın Macinizi Yavaşlatan Hatalar.
Häufige Fehler, die Ihren Mac verlangsamen.

Nötrinoları yavaşlatan şeyden alınacak bir örnek fiziği tamamen değiştirebilir.
Eine Probe von dem Stoff, der Neutrinos verlangsamt, würde die Physik verändern.

Muhtemelen kan kaybını yavaşlatan tek şey bu.
Das ist vermutlich das Einzige, was den Blutverlust verlangsamt.

Web sitenizi yavaşlatan sorunları tespit etmeniz gerekecektir.
Sie müssen die Probleme erkennen, die Ihre Website verlangsamen.

Ve sistem içerisinde işleri yavaşlatan bir çok engel var.
Es gibt viele Hindernisse, die das System verlangsamen.

Beni en çok yavaşlatan şey, kraliyet buzlanmayı sürekli sıfırdan karıştırmanın gerekliliğidir.
Was mich am meisten bremst, ist die Notwendigkeit, Royal Icing von Grund auf zu mischen.

Kan pıhtılaşmasını yavaşlatan ilaçlar şunları içerir.
Arzneimittel, die die Blutgerinnung verlangsamen können, umfassen:.

Kötü rakipleri yavaşlatan koruyucu ve engelleme nesneleri de farklı şekilde yerleştirilir.
Schützende und blockierende Objekte, die böse Gegner verlangsamen, werden auch anders platziert.

Bundan sonra, veteriner kardiyak aktiviteyi yavaşlatan bir ilaç enjekte eder.
Danach injiziert der Tierarzt ein Medikament, das die Herzaktivität verlangsamt.

Film, mikrobiyal büyümeyi yavaşlatan bir bariyer oluşturuyor.
Die Folie bildet eine Barriere, die mikrobielles Wachstum verlangsamt.

Alzheimer hastaları için, CBD, bu hastalığın ilerlemesini yavaşlatan bir tedavi seçeneğidir.”.
Für Alzheimer-Patienten ist CBD eine Behandlungsmöglichkeit, die das Fortschreiten der Krankheit verlangsamt.

Hizmet Yöneticisi Bilgisayarınızı yavaşlatan gereksiz hizmetleri devre dışı bırakır.
Services Manager Deaktiviert unnötige Dienste, die den Computer verlangsamen.

Bir diyet için, kemikleri olan üzümleri seçin: yaşlanma sürecini yavaşlatan daha fazla polifenol içerir.
Für eine Diät wählen Sie Trauben mit Knochen: es enthält mehr Polyphenole, die den Alterungsprozess verlangsamen.

Bilgisayarınızı, cihazınızı yavaşlatan zararlı internet saldırılarından kurtarır.
Es befreit Ihren PC von schädlichen Internetangriffen, die Ihr Gerät verlangsamen.

Üstelik Trojan. VBS. UEF de böylece bilgisayarınızı yavaşlatan, sistem kaynaklarını alır.
Darüber hinaus nimmt Trojan. VBS. UEF auch Ihre System-Ressourcen, damit Ihren Computer verlangsamen.