Yerken Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ben yerken tutumlu davrandım.
Onu, teneke kutudan soğuk spagetti yerken gördüğümü biliyorum.
Seni yerken göreceğim.- Evet?
Hayır, son sefer ben gittim ve onu sütyenimi yerken yakaladım.
Ben yerken tutumlu davrandım.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
yakınlarında konaklanacak yerleryer alan
mesafede yer almaktadır
yemekyemeyiyemek yapmak
bölgesinde konaklanacak yerleryemek pişirmek
bir şeyler yeyer çekimi
güvenli yer
Daha
Burada tek başıma börek yerken daha üzgün görüneyim diye mi?
Seni yerken izlemeye bayılıyorum.
Ortak bir tahıl karışımı ve meyve ve sebze yerken, bu genellikle görülmez.
Sen yerken ben yazarım.
Yıldır bu işteyim;sen daha TV karşısında Bugs Bunny seyredip şeker yerken, ben buralardaydım.
Biz yerken dönmüş olur.
Yıldır bu işteyim; sen daha TV karşısında Bugs Bunny seyredip… şeker yerken, ben buralardaydım.
Cips yerken istemezdim.
Yerken bile kalori yaktırıyor.
Seni hiç yerken görmüyorum.
Yerken aynı anda sohbet edebilirsin.
Ve taco yerken yapılmaz bu.
Yerken dikkatli olun çünkü genelde sıcak servis edilir.
Meyveli donut yerken kanıt mı ekiyorsun?
Biz yerken anlatın Bay Shelby.
Bufalo kanadı yerken sakız çiğniyor.
Seni yerken göreceğim.- Evet.
Harrisin ayağını yerken o da aynı şeyi söylemiştir.
Onları yerken astronot gibi hissediyorum.
Ben günde üç tane badem yerken, sen liposakşın mı yaptırıyordun?
Cicero yerken, bir Ulak Quintusdan bir mektup getirdi.“.
Siz löp löp yerken o bir tane bile almadı.
Yemeklerini yerken'' Tadı bok gibi'' sözünü gerçek anlamda kullanabilirim.
Ben kahraman kekimi yerken onların atları boğuluyordu.
Dondurma yerken hep onu düşüneceğim.