YERLEŞTIRMEYE ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• zu platzieren
• einzubauen
• einzupflanzen
• zu legen

Yerleştirmeye Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Sıra geldi kartları yerleştirmeye.
Zeit, die Karten zu legen.

İmleci yerleştirmeye çalış.
Versucht, den Cursor zu platzieren.

Pembe uzaylı tavukları taşıyıcıya yerleştirmeye çalışıyor.
Rosa Außerirdischen, versucht, Hühner Carrier setzen.

Bunu yerleştirmeye çalışıyorum.
Hier versuche ich es anzusiedeln.

Sıradaki kuyu kaplaması yerleştirmeye hazır.
Nächster Bohrkranz ist fürs Einsetzen vorbereitet.

Ve seni yerleştirmeye çalıştığımızda göz önünde bulundurulan her şey.
Und alles, wenn wir versuchen, dich zu platzieren.

Safty limanda tekne yerleştirmeye çalışın!
Easy Cruise Safty versuchen, das Boot im Hafen andocken!

Benim düşünceme göre, mutfakta, banyoda veya bodrumda satın almaya ve yerleştirmeye değer.
Meiner Meinung nach lohnt es sich zu kaufen und in Küche, Bad oder Keller zu platzieren.

Biz senelerdir ajanlar yerleştirmeye çalışıyoruz.
Wir versuchen seit Jahren, Spione einzuschmuggeln.

Benim düşünceme göre, mutfakta, banyoda veya bodrumda satın almaya ve yerleştirmeye değer.
Meiner Meinung nach lohnt es sich, in Küche, Bad oder Keller zu kaufen und zu platzieren.

Bataryayı asla kendiniz yerleştirmeye veya çıkarmaya çalışmayın.
Versuchen Sie niemals, selber Batterien zu verschweißen oder zu löten.

Küçük gülümseyen kahraman daima bomba yerleştirmeye hazır.
Kleiner lächelnder Held ist immer bereit, eine Bombe zu pflanzen.

Senin bombayı yerleştirmeye ve güvenli bir mesafeye ulaşacak zamanın yok.
Du hast keine Zeit, die Bombe zu legen und in Sicherheit zu gehen.

Birbirlerine olabildiğince yakın yerleştirmeye çalışın.
Versuche, sie so nah wie möglich aneinander zu platzieren.

Böyle bir şeyi yerleştirmeye hazır olmadığımızı düşünüyorum, söylediğim bu.
Was ich sagen will ist, ich denke nicht, dass wir bereit sind, sowas einzubauen.

Julie tüpleri tekrar burnuna yerleştirmeye çalışırken.
Wenn Julie versucht, dir die Schläuche in die Nase zu stecken.

Glassdoor hakkında: şirket, aslında, fırsatları yerleştirmeye başlar.
Über Glassdoor: Unternehmen, in der Tat beginnt die Chancen zu platzieren.

Dr. Yang bir balon pompası yerleştirmeye çalışıyor, ancak sürekli komaya giriyor.
Dr. Yang versucht eine Ballon Pumpe zu platzieren, aber sein Herz setzt noch aus.

İnsan embriyolarını taşıyıcı annelere yerleştirmeye karar verdiler.
Sie entschieden, menschliche Embryos in menschliche Ersatzmütter zu implantieren.

Görevdeki dedektifin niye onun evine kanıt yerleştirmeye, kendini zorunlu hissettiğini anlamaya başlıyorum.
Den Drang verspürte, bei ihm Beweismittel zu platzieren. Ich kann es allmählich nachvollziehen, warum der Detective.

Birleşmiş Milletler bütün mültecileri Myanmara yerleştirmeye çalışıyor.
Die Vereinten Nationen versuchen, all diese Flüchtlingen in unser Burma zu bringen.

Örneğin, subwooferlar daha büyük hoparlörler yerleştirmeye hazır olmanız gerektiğinde mükemmeldir.
Subwoofer eignen sich beispielsweise hervorragend, wenn Sie bereit sind, größere Lautsprecher einzubauen.

Sonra onları bir katlı evin tahmini alanına yerleştirmeye çalışın.
Versuchen Sie dann, sie auf der geschätzten Fläche eines einstöckigen Hauses zu platzieren.

Harlan sonunda annesini huzurevine yerleştirmeye karar vermişti.
Harlan hatte endlich entschieden, seine Mom ins Altenheim zu stecken.

Hepsi çok özel bir amaç için: beynin bir bölgesine yerleştirmeye çalışın.
Alles zu einem ganz bestimmten Zweck: Versuchen Sie, es in einem bestimmten Bereich des Gehirns zu lokalisieren.

Coxun Ghaffariden aldığı bombayı yerleştirmeye gelen CIA çalışanı.
Er ist ein CIA-Spion, der die Bombe legt, die Cox Ghaffari abgekauft hat.

Bootstrap 4 kullanıyorum ve düğmeleri her satır için bir tablo hücresine yerleştirmeye çalışıyorum.
Ich verwende Bootstrap 4 und versuche, Schaltflächen für jede Zeile in eine Tabellenzelle zu setzen.

Ve aynı anda 64 hücreye 8 kraliçe yerleştirmeye çalışıyorsunuz!
Wollen Sie aber versuchen auf 64 Feldern gleichzeitig 8 Damen anzuordnen!

Örnek vermek gerekirse, Nishanın ailesi onu kaçırmaya ve Pakistandaki akrabalarına yerleştirmeye karar veriyor.
Um ein Beispiel zu geben, entscheiden Nisha Eltern, sie zu entführen und sie bei Verwandten in Pakistan zu platzieren.

Yunanistan ve Macaristana“ hotspots” yerleştirmeye karar verdik.
Wir haben entschieden, sogenannte Hotspots in Griechenland und Ungarn einzurichten.