ANZUORDNEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• düzenlemek
• yerleştirmek
• düzenlenir
• düzenlemeye

Anzuordnen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Ziel ist es, die Blöcke richtig anzuordnen.
Amacımız gelen Blokları düzgün bir şekilde yerleştirmek.

Versuchen Sie, Ihren Arbeitsplatz so anzuordnen, dass natürliches Licht Ihren Schreibtisch überflutet.
Çalışma alanınızı düzenlemeye çalışın, böylece doğal ışık masanızı aydınlatır.

Es ist wichtig zu wissen, wie die Möbel richtig anzuordnen.
Düzgün mobilya düzenlemek için bilmek önemlidir.

Am Transistor ist es besser, das Kühlsystem so anzuordnen, dass es von den Lasten nicht überhitzt.
Transistörde, soğutma sistemini yüklerden aşırı ısınmayacak şekilde yerleştirmek daha iyidir.

Wie schön, das Geschirr im Sideboard im Wohnzimmer anzuordnen?
Oturma odasında büfede tabakları düzenlemek ne kadar güzel?

Mit zu wenig nicht notwendig quadriert anzuordnen, zum Beispiel„Sternenhimmel“ oder die sogenannte„Welle“.
Çok az, örneğin,'' Yıldızlı Sky'' düzenlemek üzere gerekli değil kare alma veya sözde ile'' dalga''.

Er ist bereit, alles, was für Sie möglich ist, anzuordnen.
O sizin için mümkün olan her şeyi düzenlemek için istekli olduğunu.

Als eine externe Untersuchung zu Superintendent Hastings anzuordnen. Bei dem, was Sie mir offenbaren, bleibt mir keine Wahl.
Söyledikleriniz doğrultusunda Başkomiser Hastings hakkında bir dış soruşturma emri vermekten başka çarem kalmıyor.

Es ist schwierig genug, Küchenmöbel auf kleinem Raum anzuordnen.
Mutfak mobilyalarını küçük bir alanda ayarlamak yeterince zor.

Bei der Gestaltung eines Warteraums ist es wichtig, die Möbel richtig anzuordnen, ohne alle erforderlichen Gänge zu blockieren.
Bir bekleme odası tasarlarken, gerekli tüm koridorları engellemeden mobilyayı doğru bir şekilde düzenlemek önemlidir.

Der Zeichenbereich hilft Ihnen, eine Zeichnung in Ihrem Dokument anzuordnen.
Çizim tuvali bir çizimi belge içinde ayarlamanıza yardımcı olur.

Der Mensch hat Milliarden von Jahren auf den kurzen Augenblick gewartet, die mühsame Arbeit verrichteten, die Elemente so anzuordnen, während die Sterne und unser sich entwickelnder Planet dass die Menschheitsgeschichte möglich werden konnte.
Bu sırada yıldızlar ve evrimleşmiş gezegenimiz… bir şekilde insanlık tarihini mümkün kılan elementlerin… düzenlenme işini yavaşça yerine getirdi.

Wollen Sie aber versuchen auf 64 Feldern gleichzeitig 8 Damen anzuordnen!
Ve aynı anda 64 hücreye 8 kraliçe yerleştirmeye çalışıyorsunuz!

Eine tolle Möglichkeit, einen Track aufzubauen, besteht darin, Clips anzuordnen, die musikalische Patterns enthalten.
Bir kanal oluşturmak için harika bir yol, müzikal dokular içeren klipler düzenlemektir.

Es besteht die Möglichkeit, verschiedene Bodenarten wie Wasser oder Elektrizität anzuordnen.
Su veya elektrik gibi çeşitli zemin türlerini düzenleme olasılığı vardır.

Der Mensch hat Milliarden von Jahren auf den kurzen Augenblick gewartet, während die Sterne und unser sich entwickelnder Planet die mühsame Arbeit verrichteten, die Elemente so anzuordnen, dass die Menschheitsgeschichte möglich werden konnte.
İnsanoğlu, kısacık anımızın parlaması için milyarlarca yıl bekledi. Bu sırada yıldızlar ve evrimleşmiş gezegenimiz bir şekilde insanlık tarihini mümkün kılan elementlerin düzenlenme işini yavaşça yerine getirdi.

Nur wenige Gärtner weigern sich, mindestens ein paar Betten auf ihrer Webart anzuordnen.
Birkaç bahçıvan örgüleri üzerinde en az birkaç yatak ayarlamayı reddediyor.

Nun, wenn es möglich ist, die langen Seiten des Gewächshauses in Nord-Süd-Richtung anzuordnen.
Peki, seranın uzun kenarlarını kuzey-güney yönünde düzenlemek mümkün ise.

Dazu sind in den Außenwänden und Fensterstrukturen Lüftungsöffnungen anzuordnen.
Bunu yapmak için dış duvarlarda ve pencere yapılarında havalandırma delikleri düzenlenir.

Optional ist es noch möglich, die gegenparallele Verbindung zweier LEDs anzuordnen.
Yine de, bir seçenek olarak, iki LEDin karşı-paralel bağlantısını düzenlemek mümkündür.

Wenn wir eine echte provenzalische Möbel sind schwer zu finden, ist es möglich, ein herkömmliches Headset anzuordnen.
Gerçek bir Provencal mobilya zor bulursanız, geleneksel kulaklık düzenlemek mümkündür.

Es ist am bequemsten, ein Badezimmer und eine Toilette in der Nähe des Schlaf- oder Erholungsbereichs anzuordnen.
Yatak odası veya rekreasyon alanının yakınında bir banyo ve tuvalet düzenlemek en uygunudur.

Um das Erscheinungsbild eines Raumes zu verändern, genügt es auch, die vorhandenen Vorhänge anders anzuordnen.
Bir odanın görünümünü değiştirmek için, mevcut perdeleri farklı bir şekilde düzenlemek de yeterlidir.

Wenn der Plan eines Landhauses eine weitläufige Terrasse vorsieht, ist es ratsam, diese auf der Sonnenseite anzuordnen.
Bir kır evinin planı geniş bir terasa işaret ediyorsa, güneşli tarafın düzenlenmesi tavsiye edilir.

Damit es wie das Original aussieht, er es dafür aber umdrehen musste. Dass irgendein Cro-Magnon versucht hat, das einheitlich anzuordnen.
Hapishanedeki elemanın teki orijinaline benzesin diye bunu düzenlemeye çalışmış… fakat bunu yapabilmek için de parmak izini ters çevirmek zorunda kalmış.

Also fragte ich Jose, ob Ivan donnerstags um 14 Uhr kommen konnte, um ihn zu helfen, die Wasserflaschen in den Regalen zu ordnen. Denn er liebt es, Dinge anzuordnen.
Bu yüzden Joseden, Ivanın perşembe günleri saat 14:00 gibi gelip raflardaki su şişelerini düzenlemede ona yardım etmesini rica etmeye karar verdim. Çünkü o bir şeyleri düzenlemeye bayılıyordu.

Es ist Platz zum Anordnen eines Tisches und von Stühlen vorhanden;
Bir masa ve sandalyeler düzenlemek için yer vardır;

Wie man möbel im innenraum anordnet- fotos der besten.
İç mekanlarda mobilya nasıl düzenlenir- en iyi fikirlerin.

Im Voraus müssen Sie einen Platz vorbereiten und Kerzen zum Beispiel in Form eines Herzens anordnen.
Önceden, örneğin bir kalp şeklinde bir yer hazırlamak ve mum düzenlemek gerekir.

Wie man möbel im schlafzimmer anordnet- 70 beste fotoideen.
Yatak odasında mobilya nasıl düzenlenir- 70 en iyi fotoğraf.