YERLILER ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Einheimischen
• Indianer
• Eingeborenen
• natives
• Ureinwohner
• indigene
• Indios
• die Indigenen
• Inder
• Grounders
• Rothäute
• Anwohner

Yerliler Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Yerliler baba!
Indianer, Vater!

Tanınmış yerliler.
Bekannte Natives.

Bu yerliler.
Diese Eingeborenen.

Maori: Yeni Zelandadaki yerliler.
Maori: Die Ureinwohner Neuseelands.

Yerliler geliyor!
Die Indianer kommen!

Dijital yerliler geldi.
Die Digital Natives kommen.

Yerliler de mi?
Die Eingeborenen auch?

Kızılderililer. Yerliler, herneyse.
Indianer, Rothäute, scheißegal.

Yerliler. Yerliler.
Indianer. Indianer.

Teşekkürler. Yerliler bize saldırıyor.
Danke. Indianer greifen uns an.

Yerliler bunu söylüyor.
Die Einheimischen sagen es.

Tam bir tezat. Uzayda Yerliler.
Grounders im Weltraum, das ist ein Oxymoron.

Ya yerliler neredeler?
Wo sind die Indigenen?

Siz açgözlülük yaptınız, yerliler gibi! Tamam?
Ok? Ihr seid geldgeil geworden wie die Ureinwohner.

Yerliler öyle diyor.
Die Einheimischen nennen es so.

Bunlar aşağılama ve şiddet için eğitilmiş yerliler.
Es sind Indios, zur Demütigung und zur Gewalt ausgebildete Indios.

Yerliler için bir egzotiktim.
Ein Spektakel für die Inder.

Zehirli iğneler koyarlar. Yerliler genelde tuzaklarına.
Die Indios vergiften und stecken normalerweise vergiftete Bambussprossen in ihre Fallen.

Yerliler sana ihanet eder.
Die Einheimischen verraten dich.

Sadece hesabınızda oturum açın ve sonra yerliler dünya çapında konuşun.
Sie können einfach in Ihrem Konto anmelden und dann sprechen die Inder weltweit.

Evet, Yerliler böyle öğretir.
Ja, so lehren die Ureinwohner.

Yerliler huzursuz alıyorsanız.
Die Eingeborenen werden unruhig.

Uru-eu-wau-wau bölgesindeki yerliler, bölgelerinde buldukları bir salı yok ediyor.
Indigene der Uru-eu-wau-wau zerstören ein Floß, das sie in ihrem Gebiet fanden.

Yerliler böyle diyor.- Ne?
Die Einheimischen nennen es so.- Was?

Uzayda yerliler, ne büyük tezat.
Grounders im Weltraum, das ist ein Oxymoron.

Yerliler Dead Rabbits karşı.
Die Natives gegen die Dead Rabbits.

Doktor, yerliler köyü terkediyor.
Doktor, die Einheimischen verlassen das Dorf.

Yerliler Dead Rabbitse karşı.
Die Natives gegen die Dead Rabbits.

Baksana. Bu Yerliler bizi bekliyorlardı.
Sieh mal an. Die Rothäute warteten auf uns.

Yerliler huzursuz olmaya başladı.
Die Eingeborenen werden unruhig.