Yutacak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bizi yutacak.
En sonunda Fenrir güneşi yutacak.
Ve sen de yutacak kadar aptalsın!
Ve farkında olmadan sıvıyı yutacak.
Orman bizi yutacak.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Bir gün gelecek, siyah kırmızıyı yutacak!
Ve sende bunu yutacak kadar aptaldın.
İşte Ateş Prensesi. Şimdi karşınızda küçük bir ateş yutacak.
Ve sen de bunu yutacak kadar aptaldın.
Ve yarın Çökelek Holdingi bu ormanlar yutacak inşallah.
Dünyayı yutacak bir kara delik yaratacak!
Git artık,” dedi Ulmo en sonunda,“ yoksa deniz seni yutacak!
Bir hap yutacak ve Shakespeare biliyor olacaksın.
Meereenin cukurlarinda savaşan adamlar onu butun olarak yutacak.
Böylesi bir birliktelik dünyamızı yutacak bir iblis yaratabilir.
Cehennemin ağzındayım vebeni tek parça halinde yutacak.
Biz bütün gerçekliği yutacak patlamanın sıfır noktasıyız.
Su bile yutamazken hapları nasıl yutacak?
İstersem insanları yutacak veya Mourne Krallığına ateş püskürtecek.
Çenesini ikiye ayırıp seni bütün olarak yutacak zannettim.
Depremler şehirleri bir bir yutacak ve bunlar benim bilmediğim yerler.
Kilometrelerce uzun, düzinelerce yıldız gemisini yutacak kursağa sahip.
Büyüyen Güneş bir kızıl dev halini alarak, Merkür,Venüs ve Dünyayı yutacak.
Düşmanınız, iblis kükreyen aslan gibi yutacak birini arayarak dolaşıyor.
Hem söylesenize, su bile yutamazken o hapları nasıl yutacak?
Ya yemi yutacak ve… bize suç ortaklarının adını verecek ya da vermeyecek.
Evet.'' Kadın yalnız, artık genç de değil,tabii ki broş yutacak'' diye düşünecektin.
Ama bütün kötüleri yutacak olan ahiret günü yaklaşıyor. Bana ne isterseniz yapın.
Ayrıca bu iş adamı numaralarını bunu yutacak…-… birine sakla derim.
Neredeyse beni yutacak olan karanlıktan insanlığı korumak için can verdi. Ancak Sean Wise.