ZAYIFLATABILIR ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• schwächen
• untergraben

Zayıflatabilir Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Bu alanı zayıflatabilir.
Es könnte das Feld schwächen.

Derin Göbek Yağları Erkek Kemiklerini Zayıflatabilir.
Tiefes Bauchfett könnte Männerknochen schwächen.

Alkol melatoninin etkilerini zayıflatabilir veya güçlendirebilir.
Alkohol kann die Wirkung von Melatonin schwächen oder verstärken.

Yüksek kan şekeri bağışıklık sistemini zayıflatabilir.
Hoher Blutzucker kann Ihr Immunsystem schwächen.

Bir veya daha fazla şiddetli jet, kökleri kolayca zayıflatabilir ve yeryüzünü hareket ettirebilir.
Ein oder mehrere gewalttätige Jets können leicht die Wurzeln untergraben und die Erde bewegen.

Bu serbest radikaller ayrıca bağışıklık sistemini zayıflatabilir.
Freie Radikale können aber auch das Immunsystem schwächen.

Yeterli miktarda protein tüketilmemesi kemiklerinizi zayıflatabilir ve kırık riskini artırabilir( 16, 17, 18).
Nicht verbrauchen genug protein schwächt die Knochen und erhöht das Risiko von Knochenbrüchen(16, 17, 18).

Sigara, aortaya zarar verebilir ve aortanın duvarlarını zayıflatabilir.
Rauchen kann der Aorta schaden und die Wände der Aorta schwächen.

Bu onun sağlığını zayıflatabilir( köpeğin gastrointestinal sistemi acı çeker) ve ciddi hastalıkları provoke eder.
Dies kann ihre Gesundheit untergraben(der Magen-Darm-Trakt des Hundes leidet) und schwere Krankheiten hervorrufen.

Çünkü ilişkilerinizi zayıflatabilir.
Dies kann eure Beziehung schwächen.

Kullanım sırasında, insanların varlığı performansını zayıflatabilir.
Während des Gebrauchs kann die Anwesenheit von Menschen die Leistung beeinträchtigen.

Aşağıdaki koşullardan herhangi biri kalbinize zarar verebilir veya zayıflatabilir ve kalp yetmezliğine neden olabilir.
Jede der folgenden Bedingungen kann beschädigen oder zu schwächen Ihr Herz und kann zu Herzversagen führen.

Peki, bu fotoğraf leke editörü iPhone uygulaması lekeleri, sivilce ve kırışıklıkları zayıflatabilir.
Nun, diese Foto-Makel-Editor iPhone-App kann Flecken, Pickel und Falten schwächen.

Asitli içecekler dişleri zayıflatabilir.
Saure Getränke können die Zähne schwächen.

Diğer kişi için küçümseyici ve aşağılayıcıdır ve nihayetinde özgüvenlerini zayıflatabilir.
Es ist abweisend und erniedrigend für die andere Person und kann letztendlich ihr Selbstvertrauen untergraben.

Bu problemlerin ikisi de kalbi zayıflatabilir.
Beide Probleme können das Herz zu schwächen.

Refahın yüksek miktarda yoğunlaşması, büyüme potansiyelini zayıflatabilir.
Eine hohe Vermögenskonzentration kann das potenzielle Wachstum schwächen.

Bu cildinize zarar verebilir ve zayıflatabilir.
Dies kann deine Haut schädigen und schwächen.

Bu saldırgan düşünceler ve olumsuz özgüven, tam anlamıyla ayaklarımızı zayıflatabilir.
Diese aufdringlichen Gedanken und das negative Selbstwertgefühl können unsere Füße buchstäblich untergraben.

Yiyecek şarabın tadını zayıflatabilir.
Es kann den Geschmack eines Weines abschwächen.

Uygun olmayan ayak bakımı veya viral ve bulaşıcı hastalıklar cildin koruyucu işlevini zayıflatabilir.
Unsachgemäße Fußpflege oder Virus- und Infektionskrankheiten können die Schutzfunktion der Haut beeinträchtigen.

Fazla egzersiz immün sistemi zayıflatabilir.
Zu hartes Training kann das Immunsystem schwächen.

Alkol, ilacın kan şekerini düşürücü etkisini önceden tahmin edilemeyen bir biçimde arttırabilir ya da zayıflatabilir.
Alkohol kann die blutzuckersenkende Wirkung des Arzneimittels in unvorhersehbarer Weise verstärken oder abschwächen.

Patlamalar Türkiye Ekonomisini Zayıflatabilir.
Ausschreitungen könnten türkische Wirtschaft schwächen.

Bu sorunlar, örgütsel ve zaman yönetimi zorlukları ile bağlantılı olarak, kariyer beklentilerini zayıflatabilir.
Diese Probleme können in Verbindung mit Organisations- und Zeitmanagement-Schwierigkeiten ihre beruflichen Perspektiven untergraben.

Ve zamanla, beyin bu sistemi zayıflatabilir.
Und mit der Zeit könnte das Gehirn dieses System dämpfen.

Eğer ensefaliti varsa, steroidler bağışıklık sistemini zayıflatabilir.
Wenn er'ne Enzephalitis hat, schwächen die Steroide sein Immunsystem.

Böyle bir adım Iraktaki Amerikan karşıtı bazı eylemleri zayıflatabilir ya da sona erdirebilir.
Was so manche anti-amerikanische Aktion im Irak abschwächen oder zum Erliegen bringen könnte.

Kusurlu bedenimiz uyanık kalma kararlılığımızı zayıflatabilir.
Unsere Unvollkommenheit kann unsere Entschlossenheit schwächen, wach zu bleiben.

AB Merkez Bankası( ECB) teşvikleri EURyu zayıflatabilir.
Der Stimulus der EZB könnte den EUR schwächen.