HAPISHANESINDEKI ne Demek Bulgarca - Bulgarca Çeviri

Isim
затвора
hapis
hapishane
cezaevi
hapisane
zindan
hapsedilenler
araf
tutsağa
затвор
hapis
hapishane
cezaevi
hapisane
zindan
hapsedilenler
araf
tutsağa

Hapishanesindeki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Bulgarca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Güney Ridge Hapishanesindeki mi?
От престоя ти в затвора"Саут Ридж?
Oswald Hapishanesindeki ayaklanmadan sonra, James Devlin olayı çözmesi için kimi göndermişti?
След бунта в затвор"Озуалд", кой бе избран от Девлин да разреши случая?
Hudsondaki deliler hapishanesindeki bir tutuklu.
Затворник в болница за криминално луди в Хъдсън.
Maze Hapishanesindeki İrlandalı Cumhuriyetçiler'' Battaniye'' ve'' Yıkanmama'' protestosuna başladılar.
Ирландските републиканци в затвора Мейз обявяват стачка, като отказват да се къпят.
Kardeşinin Fox River Hapishanesindeki giriş fotoğrafı.
Снимката на брат ти от затвора"Фокс Ривър".
Combinations with other parts of speech
Khadimayah Hapishanesindeki bir gardiyanı rüşvetle kandırdığın için Iraktan sınır dışı edilmiştin.
Заради това те изритаха от Ирак. За подкупване на пазач от затвора Хадимая.
Bu görüntü 10 Temmuzda Kuzeydoğu Illinois Hapishanesindeki güvenlik kamerasından.
Това са записи от затвора на 10 юли.
Masonın hapishanesindeki adamlardan biri.
Един от надзирателите в затвора на Мейсън.
Evet, bir şehir davası bilgisiyle, şehir savcısıyla anlaşma yolu arayan, şehir hapishanesindeki bir muhbir tarafından.
Да, от доносник от окръжния затвор, информиращ ни за дело на окръга, искащ сделка с обвинителя на окръга.
Yeraltı hapishanesindeki ürkütücü hissi veriyor.
Имам едно странно усещане, че онзи подземен затвор.
Amerika Wackenhuttaki Corrections Corporation( Islah Etme AŞ)Wall Streetteki hisse senedi ticaretini hapishanesindeki insan sayısına orantılı yürütür.
Кърекшънс Корпорейшън","Уокенхът", които търгуват акциите си наУолстрийт според това колко хора са в затворите.
Bizim işimiz eyalet hapishanesindeki sistemin yürümesini sağlamak.
Нашата работа е да управляваме затворите в щата.
Eldridgein yapımcısı, Lisa Loganın itirazlarına rağmen, yayın kuruluşu üç bölümdenoluşması planlanan Oswald Maksimum Güvenlikli Hapishanesindeki hayatı anlatan programı yayınlamama kararı aldı.
Въпреки възраженията на режисьора му Лиса Логан, телевизията реши дане излъчва замисления в три части материал за живота в затвор Озуалд.
Bu kadın bana uzaylı hapishanesindeki günlerimi özletiyor.
От тази жена ми липсва извънземният затвор.
Sonralari hapishanesindeki felsefe dersinde karsilastigimiz zaman ben dedim ki,'' Bu sinifta, biz ahlakin temellerini tartisacagiz,''.
Така че, когато се срещнахме в моя клас по философия в затвора и аз казвам:"В този клас, ние ще обсъдим основите на етиката,".
Ben, Milford Federal Hapishanesindeki mahkum 052213.
Как бих могъл, затворник 052213 в Милфордския Федереален Изправителен.
Bodmin hapishanesindeki maceranız konuşuldu durdu.
Подвизите ти в затвора в Бодмин бяха доста обсъждани.
Eğer Bangu 1 olarak bilinen Laércio daCosta Pellegrino hapishanesindeki olaylar çıkmasaydı bugün hala Özel Timde çalışıyor olacaktım.
И до днес щях да бъда част от ВОРЕ,ако не се бе случило онова… в затвора"Коста Пелегрино Познат повече като"Бангу-1.
Harrison hapishanesindeki seri katillerle ilgili dosyaları bir kontrol et.
Проверете досиетата на всички серийни убийци в затвора Харисън.
Bu davanın Sing Sing Hapishanesindeki olaylarla hiçbir ilgisi yok.
Това дело няма нищо общо със събитията от затвора Синг Синг.
Kran-Tobal hapishanesindeki bazı dostlarıma Ibudanın oradayken hiç düşman edinip edinmediğini sordum.
Поразпитах някои приятели от затвора Кран-Тобал за Ибудан, имал ли е врагове, докато е бил там.
General, Yangon hapishanesindeki isyancıların gardiyanıydı.
Генералът ескортираше бунтовници в затвора в Янгон.
Winson Green hapishanesindeki gardiyanların birinden duyduk,… daha yeni onların bahisçilerinden birini tutuklamışlar.
Чухме от пазач в затвора Уинсън Грийн, че един от букмейкъдрите им точно е бил затворен там.
Kaçıranlar Münih hapishanesindeki üç katilin serbest bırakılmasını istiyorlar.
Похитителите искали да освободят трима убийци от затвора в Мюнхен.
Sanıklar Koridallos Hapishanesindeki yüksek güvenlikli özel bir mahkeme salonundaki duruşmada kurşun geçirmez cam bir bölmede oturdular.
Обвиняемите се намират зад бронирано стъкло в специалната съдебна зала в затвора с най-висок режим на сигурност Коридалос.
Folsom Eyalet Hapishanesindeki tutuklu Gordon John Brandel için tahliye belgesi?
Документи за освобождаване на затворник Гордън Джон Брандел от щатски затвор"Фолсъм"?
John Wilkes Boothun cesedi, Eski Cephane Hapishanesindeki bir kilere, sonra da bir depoya gömüldü. En sonunda, Baltimore Marylanddeki Green Mount mezarlığına defnedildi.
Тялото на Джон Уилкс Бууф е поставено в склад на затвора Арсенал след това съхранявано в хранилище, и най-накрая погребано в гробището Грийн Маунт.
Yani, şüpheli kişilerin veya hapishane muhbirlerinin bir şey bildiklerini söylemesi oluyor bu.
Това означава подозрителни хора или затворнически доносници Който казват че знаят нещо.
Bu hapishanenin adı da Norveç.
Този затвор се нарича Норвегия.
Belki gazete hapishaneden bulmaca göndermene izin verir.
Може би ще ти разрешат да правиш кръстословици в затвора.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0335

Farklı Dillerde Hapishanesindeki

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Bulgarca