Hapishanesindeki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Masonın hapishanesindeki adamlardan biri.
Örneğin, Kanadada Queens Üniversitesindeyüksek lisans okurken Collins Bay hapishanesindeki hükümlüler bana yardım etmeyi kabul etti.
Fox River Hapishanesindeki giriş fotoğrafı.
Eldridgein yapımcısı, Lisa Loganın itirazlarına rağmen, yayın kuruluşu üç bölümdenoluşması planlanan Oswald Maksimum Güvenlikli Hapishanesindeki hayatı anlatan programı yayınlamama kararı aldı.
Şehir hapishanesindeki bu adam onların.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
İşte bu Charlie Ledbetter, Eyalet Hapishanesindeki hücresinde oturuyor.
Şili hapishanesindeki yangında 83 ölü.
Hayır, Rikers Hapishanesindeki işimde.
Oswald Hapishanesindeki ayaklanmadan sonra, James Devlin olayı çözmesi için kimi göndermişti?
Bu kadın bana uzaylı hapishanesindeki günlerimi özletiyor.
Richmond hapishanesindeki koşullar berbattı bende ordaki tutuklulardan birine görüşümü açıklama gereği hissettim.
Artık herkes Laurelın Iron Heights hapishanesindeki ayaklanmada öldürüldüğünü biliyor.
Harrison hapishanesindeki seri katillerle ilgili dosyaları bir kontrol et.
Fransız İhtilali, Bastil Hapishanesindeki mahkûmların isyanı ile başlamıştır.
Norwalk hapishanesindeki isyanla ilgili son bilgiler şöyle.
Jeju adası hapishanesindeki yemekler iyi miydi?
Bodmin hapishanesindeki maceranız konuşuldu durdu.
Ben sonuç olarak Michigan Hapishanesindeki gardiyanın deyimiyle'' beterin beteri'' olmuştum.
California Hapishanesindeki üç hücre mahkumu daha çete kavgasında öldü… bununla beraber bu hafta ölü sayısı 11e yükseldi.
Illinois Hapishanesindeki ayaklanma bastırıldı.
Sonralari hapishanesindeki felsefe dersinde karsilastigimiz zaman ben dedim ki,'' Bu sinifta, biz ahlakin temellerini tartisacagiz,''.
Senden Pisagua hapishanesindeki yoldaşlarımı serbest bırakmanı istiyorum.
Sonralari hapishanesindeki felsefe dersinde karsilastigimiz zaman ben dedim ki,'' Bu sinifta, biz ahlakin temellerini tartisacagiz,'' Tony benim sozumu kesti.
Bayan Lance Iron Heights hapishanesindeki olaydan evvel Damien Darhk hakkında bir soruşturma yürütmekteydi.
Khadimayah Hapishanesindeki bir gardiyanı rüşvetle kandırdığın için Iraktan sınır dışı edilmiştin.
Gardiyan Nibet, Sante Hapishanesindeki gece nöbetini tutacaktı. Fantomasın olduğu ölüm hücrelerinde.
Şehir hapishanesindeki bir hücrede bunu bulduk.
Ebu Gureyb hapishanesindeki insanlık dışı görüntüler hala hafızalarımızda.
Bu nedenle Oregon Eyalet Hapishanesindeki ölüm hücrenize nakil için sizi Oregon Ceza İnfaz Kurumunda denetime yerleştiriyorum.
Sanıklar Koridallos Hapishanesindeki yüksek güvenlikli özel bir mahkeme salonundaki duruşmada kurşun geçirmez cam bir bölmede oturdular.