AĞZIMLA ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• mouth

Ağzımla Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Ağzımla yakaladım ama olsun!
Nothin'but mouth!

Ama bu sefer ağzımla.
But this time with my mouth.

Tamam ağzımla çalayım hocam.
I will play with my mouth.

Hayır, senin anneni bu ağzımla öpüyorum.
Nah, I kiss your mother.

Ağzımla kurşunları yakalarım.
Catching the bullets with my mouth.

Ben buna ağzımla dokunmuyorum.
I'm not touching it with my mouth.

Ağzımla osuruk sesi çıkartıyorum.
I make fart noises with my mouth.

Seni kendi ağzımla besleyeceğim.
I will nurture you with my mouth.

Ağzımla yapacağım daha güzel şeyler var.
I got better things to do with my mouth.

Lütfen, konuşmamı ağzımla yapıyorum.
Please, I'm talking with my mouth.

Seni ağzımla mutlu etmemi ister misin?
You want me to make you happy with my mouth?

Lütfen, konuşmamı ağzımla yapıyorum.
Please provide me with my mouth talking.

Konuşarak dünyayı kurtardım ben. Ağzımla.
I saved the world with talking from my mouth.

İşini ağzımla bitireceğim, dost.
Finish it off with my mouth' pal.

Tadını alıyorum ama sadece ağzımla değil.
I'm tasting it, and not just in my mouth.

Koca ağzımla küçük insanlara yardım edeceğim.
I'm gonna use my big mouth to help the little guy.

Pantolonunu indirip ağzımla onu boşalttım.
I pulled down his pants and blew him.

Koca ağzımla küçük insanlara yardım edeceğim.
I'm going to use my big mouth to help the little guy.

Bunları normal insan ağzımla yememi nasıl bekliyorsun?
How do you want me to eat these with my normal human mouth?

Ağzımla bir daha asla yapamayacağım şeyler var.
There are things I may never again do with my mouth.

Hokkabazlık yapıyordum ve bir tanesini ağzımla yakaladım.
I was just juggling and I happened to catch one in my mouth.

Ağzımla ona yeterince zevk vermediğimi düşünüyor.
She thinks I don't give enough pleasure with mouth.

Kimseyi soyma umurumda değil ama bu işi ağzımla yapmıyorum.
I don't mind robbing anybody, but I don't do it with my mouth.

Dudaklarım ve ağzımla ilgili bütün o güzel şeyleri söyledin.
You said all those things about my lips and my mouth.

Ve? Ve gerçekten yukarıya çıkıp bu özrü ağzımla bitirmek istiyorum.
And? And I would really like to go upstairs and finish this apology with my mouth.

Sen de ağzımla yakalamam için bana fıstık atabilirsin.
Maybe you can just throw peanuts at me to catch in my mouth.

Biçimsiz küçük ağzımla söylememem gereken bir şey.
Something that I wasn't supposed to mention with my bizarrely tiny mouth.

Ağzımla asılı durup ihtiyacım olan tüm besinleri almak istiyorum.
Just hanging on by my mouth. Getting all the nutrients I need.

Merhaba. Ben ağzımla diyorum ama siz gözlerinizle deyin.
Hello. I'm saying hello with my mouth, but you, just your eyes. Hello.

Kızgın olsaydım, ağzımla tuhaf bir lak lak sesi çıkarıyor olurdum.
If I were, I would be making a strange clucking sound with my tongue.