AŞK YAPMAK ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• make love
• making love

Aşk yapmak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Aşk yapmak.
Making love.

Onunla aşk yapmak!
Make love with him!

Aşk yapmak.
Well making love.

Ben ona aşk yapmak?
Me make love to her?

Aşk yapmak için.
For making love.

General, aşk yapmak yok.
General, no love making.

Aşk yapmak özeldir.
Making love means intimacy.

Lionel Richie aşk yapmak.
Make love to Lionel Richie.

Adı aşk yapmak, değil mi?
It's called"making love," isn't it?

Bazen kadınlar aşk yapmak.
He sometimes women make love.

Seninle aşk yapmak istiyorum!
I wanna make love to you!

Ayakkabı almak ardından da senle aşk yapmak istiyorum.
I would like to buy some shoes and then make love to you.

İyi.'' Aşk yapmak'' diyelim. Adı her neyse.
Fine."Make love." Whatever.

Tertius equi.- Aşk yapmak için.
For make love. Tertius equi.

Aşk yapmak kültürünüzde bir suç mu?
Making love is a crime in your culture?

Hayır tamam aşk yapmak diyelim.
No, okay. Making love.

Aşk yapmak benim için sadece bir eğlenceydi.
And making love was just for fun.

Fundalıkta aşk yapmak da yok!
And no making love in the heather!

Aşk yapmak'' deyimini kullanmaktan nefret ederim ama.
I hate using the phrase"making love," but.

Yemek pişirmek aşk yapmak gibidir derler.
They say cooking is like making love.

Aşk yapmak istiyorsun, ama sana dokunulmasını istemiyorsun?
You wanna make love, but not be touched?

Şeye benziyor, yani, aşk yapmak diyebiliriz.
It's like, let's say… Making love.

Mesela, aşk yapmak gibi kelimeler kullanır.
For example, he uses expressions like'making love.

Bunun nesi yanlış? Aşk yapmak özeldir?
Making love means intimacy. What's wrong?

Seninle aşk yapmak istiyorum, Wanda.
I wanna make love with you, Wanda.

Bu, Wright kardeşlerle bisiklet dükkanlarında aşk yapmak gibi.
This is like making love with the Wright brothers in their bicycle shop.

Dövüşten önce aşk yapmak, insanı güçten düşürür.
Love makes a man weak before battle.

Cehennemde aşk yapmak böyle bir şey olmalı.
This must be what it's like making love in hell.

Bütün sözleri aşk yapmak hakkındaydı. Kitapları yasaklandı.
His books were banned. The words are like making love.

Önemli olan aşk yapmak değil nasıl aşk yapıldığıdır.
What counts is not making love, but how to make it.