Atmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir göz atmaya gidelim.
Atmaya başla, hayatım.
Bir göz atmaya gidiyorum.
Oraya seri katiller ceset atmaya gider.
Demir atmaya hazırlanın!
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
at silahını
tehlikeye attınmesaj atsilahını atriske attınçığlık atmayabir göz attek boynuzlu atat sırtında
yumruk at
Daha
Zarflarla kullanım
Daha
Fiillerle kullanım
bana atkullan atat gitsin
at binmeye
atmak istiyorum
atmaya başladı
atmış olmalı
at dedim
at sürmeye
at bana
Daha
Ne dedi? Bana bir şeyler atmaya başladı?
Malzeme atmaya hazırlan.
Atmaya hazırlan. Arfour, yedek parça kutularını.
Bombayı atmaya karar verdi.
Sadece rahatlayıp kafamdakileri atmaya çalışıyorum.
Kanıtı atmaya karar verebilir.
Yelkenleri indirin ve demir atmaya hazırlanın.
Bomba atmaya bayılıyorsun, şehirleri yıkmaya, öldürmeye.
Malzemeleri atmaya hazırlan.
Hurdaya atmaya başladım… O zamandan beri bizimle birlikte.
Mia, bombayı atmaya hazır ol.
Uzunkayıkları hazırlayın. Yelkenleri indirin ve demir atmaya hazırlanın.
Kampa bir göz atmaya gideceğim.
Bir şeyi atmaya ne kadar çabuk razı oluyor, görmek istiyorum.
Roket yükünü atmaya hazır olun.
Ve bu iki arabalık garaj en azından bir araba alıncaya dek atmaya devam et.
Sanırım göz atmaya gitmeliyiz.
Ağacın etrafını sardılar ve bana çam kozalağı ve taş atmaya başladılar.
Beni ikinci plana atmaya cüret eden kim?
Ağacın etrafını sardılar ve bana çam kozalağı ve taş atmaya başladılar.
Ama o sizi dışarı atmaya devam etti, siz de onu öldürdünüz.
Jason Aronow hücresindeki tuvalete bir flaş bellek atmaya çalışıyordu.
Bir adım daha atmaya cüret edersen onu gerçekten öldürürüm.
Seni geçmişindeki iki eşyayı atmaya zorladım. Şöyle yapalım.
İçeridekiler ölü bedenleri tek tek dışarıya atmaya başlamadan önce binada neler olduğunu bulun.