Bakmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bakmaya geldim.
Greenfern ona bakmaya devam etti.
Bakmaya geldik.
Pencereden dışarı bakmaya başladı ve.
Ben bakmaya devam edeyim.- Tamam.- Tamam.
Combinations with other parts of speech
Terasiniz nasilmis bakmaya geldim!
Bebeğe bakmaya.- Nereye gidiyorsun?
Çığlıkları duydum ve bakmaya gittim.
Bakmaya devam et. bunlar pezevenk giysisi dostum!
Annen her gün bana bakmaya geliyordu.
Neden bakmaya gelmemiş. Merak ediyorum bu şeye kimse.
Nereye gidiyorsun?- Bebeğe bakmaya.
Pekala buna bakmaya devam et, tamam mı?
Yere oturup… koltukta oturan anneme bakmaya basladi.
Çocuğa bakmaya ve onun önünde saygıyla eğilmeye.
Teyzem ve eniştem odaya bakmaya geldi.
Niye bana bakmaya bu hücreye geldin? Kes sesini.
Bir daha düşün. Sadece eroine bakmaya geldim.
Lmm, eh… Bana bakmaya devam edersen seni parça pinçik ederim.
Önemi yok ama yukarı kata bakmaya karar verdim.
Bana bakmaya devam edecek misin, yoksa arkadaşımla konuşayım mı?
Arınma Gecesinden sonra oğluma bakmaya geldim sadece.
Howard ile Amyye bakmaya üniversiteye uğradım… onlar da eğleniyordu.
Uyanip evin nasil göründügüne bakmaya mi karar verdin?
Kim kendi yansımasına bakmaya bayılır, biliyor musun? Bir yansımasın sen?
Oraya o gülünç büfelerine bakmaya gittim. Baba.
Kim kendi yansımasına bakmaya bayılır, biliyor musun? Bir yansımasın sen.
Barda olduğun o gece, bütün gece sana bakmaya devam ettim.
O ölü gözlerle bize bakmaya devam etmesi. Gülümsedi.
O ölü gözlerle bize bakmaya devam etmesi. Gülümsedi.