BIR TAKVIM ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• calendar
• schedule
• a timetable

Bir takvim Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Bu bir takvim.
So it is a calendar.

Mıknatıslı bir takvim.
A magnet with calendar.

Bu bir takvim. Tebrikler.
Congratulations. It's a calendar.

Tebrikler. Bu bir takvim.
Congratulations. It's a calendar.

Biz olmadan bir takvim bulabileceğini düşünüyor mu?
He thinks he can find the calendar?

Şamanın madalyonu. Bu bir takvim.
The same Medal which is the calendar.

Bu ne?- Bir takvim.
It's a calendar. What's this?

Nova Scotiadaki bu falez başka tür bir takvim.
This cliff in Nova Scotia is another kind of calendar.

Belki de bir takvim değildir.
Maybe it isn't a calendar after all.

Bir takvim falan tutsa, programlarını yazardı.
Kept some sort of calendar, then he could write down his schedule.

Ariane ve ben bir takvim ayarlayacağız.
Ariane and I will work out a schedule.

Stu ile Jadein fotograflarindan olusan çok hos bir takvim.
And fancy calendars, all with pictures of Stu and Jade.

Bana bir takvim verin böylece vardığınız güne bakabilirim.
Let me get my calendar so I can time you.

Pekala, organizasyonumuz için bir takvim hazırladım.
Okay, now, I have prepared an agenda for our organization.

Stu ile Jadein fotoğraflarından oluşan çok hoş bir takvim.
And fancy calendars, all with pictures of Stu and Jade.

Evet, bu yüzden bir takvim tutmaya başladım. Evet.
Yeah, that's why I started keeping a calendar. Yeah.

Bu tarihte, Uluslararası Denetleme Grubunun toplanması ve sonun başlangıcı için bir takvim hazırlaması bekleniyor.
That's when the International Steering Group is expected meet and set a timetable for the beginning of the end.

Evet, bu yüzden bir takvim tutmaya başladım. Evet.
Yeah. Yeah, that's why I started keeping a calendar.

Bu bir takvim. Gün dönümünde ışık Rok nun üzerine düşecek!
It's a calendar, and the light will reach Roku on the solstice!

Üzgünüm. Bak, onu görmek istiyorsan bir takvim ayarlayabiliriz.
Look, we… we can schedule something if you want to see her. I'm sorry.

Bazılarına göre bir takvim yada gökbilimcilerin bir aleti.
Some think it's a calendar or an astronomer's tool.

Üzgünüm. Bak, onu görmek istiyorsan bir takvim ayarlayabiliriz.
I'm sorry. Look, we-- we can schedule something if you want to see her.

Freddie, bir takvim belirleyene kadar hazır bir şekilde beklememi istiyor.
Freddie's trying to juggle the schedule. He wants me on stand-by.

Üzgünüm. Bak, onu görmek istiyorsan bir takvim ayarlayabiliriz.
If you want to see her. I'm sorry. Look, we… we can schedule something.

De Amondawa kabilesi bir takvim tarafından yaşamıyor ve saat kullanmıyorlar.
The Amondawa tribe does not live by a calendar, and they don't use clocks.

Üzgünüm. Bak, onu görmek istiyorsan bir takvim ayarlayabiliriz.
I'm sorry. if you want to see her. Look, we-- we can schedule something.

De Amondawa kabilesi bir takvim tarafından yaşamıyor ve saat kullanmıyorlar.
And they don't use clocks. The Amondawa tribe does not live by a calendar.

Takvim- Bir takvim görünümünü görüntüler; herhangi bir kutuya dokunulduğunda ilgili gün açılır, o gün için bir randevu listesi görüntülenir.
Calendar- Displays a month view calendar, tapping any box will open the relevant day, displaying a list of appointments for that day.

Onlarla ne zaman görüşeceğime dair detaylı bir takvim hazırladım. Rammer Jammerdaki et teslimatlarıyla aynı tarihlere denk geliyor.
I made a very detailed calendar of when I will see each of them, and it is based on our meat delivery schedule at the Rammer Jammer.

Microsoft, Windows 3.1e bir Takvim uygulaması ekledi; Windows Vistaya kadar bir sonraki Windows sürümüne geçemedi.
Schedule+ was later moved from Windows to the Microsoft Office suite, and Windows did not include another Calendar application until Windows Calendar in Windows Vista.