Bitmiyor Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hiç bitmiyor. Taşlar.
Taşlar… hiç bitmiyor.
Olay sadece gerçeklerle bitmiyor. Bunları nasıl kullanacağın önemli.
O kazandı. Hiç bitmiyor.
Bu cehennem hiç bitmiyor, değil mi? Sadece?
Combinations with other parts of speech
O kazandı. Hiç bitmiyor.
Ama sorun bitmiyor çünkü sorun, canlarım, Monique DuBois.
Sürprizler hiç bitmiyor!
Bu evi dinlenmek için almıştık ama… kürek cezası hiç bitmiyor.
Hiçbir şey olup bitmiyor, dostum.
Bu sözcüklerin hiçbiri gülümsemeyle bitmiyor.
Dillon da futbol hiç bitmiyor diyelim.
An2} Ne yaparsın, sahte doktorların işi hiç bitmiyor.
Evet, sihir hiç bitmiyor.
Çünkü eğitim öyle bir süreç ki belli bir takvimle başlayıp bitmiyor.
Bir yapımcının işi asla bitmiyor, öyle mi?
Eminim şoktaymıştır.- Ama olay bununla bitmiyor.
Bu olay bana söylediğinle bitmiyor, değil mi?
Çünkü saatlerdir ve saatlerdir ayaktayım, gece burada hiç bitmiyor.
Bu olay bana söylediğinle bitmiyor, değil mi?
Çünkü saatlerdir, saatlerdir ayaktayım ve burada gece hiç bitmiyor.
Ama bu'' A'' ya da'' W'' ile bitmiyor?
Bir metre çapında bir boruya akıyor. Gerçekten bitmiyor.
Bahçe burada bitiyor gibi ama bitmiyor.
Çünkü saatlerdir, saatlerdir ayaktayım ve burada gece hiç bitmiyor.
Benimle ya da amcamla başlayıp bitmiyor.
Çünkü saatlerdir ve saatlerdir ayaktayım, gece burada hiç bitmiyor.
Ama Jüpiterin ilginçliği bununla bitmiyor.
Edebi değerler Tennysonla başlayıp bitmiyor.
Sonra hep yeni bir liste geliyor ve o liste hiç bitmiyor.