BUG ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• bug
• bugs

Bug Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Onun adı Bug.
His name is Bug.

Ben Bug Bailey.
This is Bug Bailey.

Tanrım, yine Bug.
Jesus Christ, it's the Bug again.

Ona Bug diyoruz.
We call it the Bug.

Tamam, Bayan Bug haklı.
Okay, Mrs. Bug's right.

Bug beni bekliyor.
Bug's wavin' at me.

Tamam, Bayan Bug haklıymış.
Okay, Mrs. Bug's right.

Bug konusunda denedim.
Because I tried with Bug.

Ne Abby ne Bug desek nasıl olur?
How about no Abby, no Bug?

Bug beni bekliyor. Tamam.
Okay. bug's wavin' at me.

Kuvvetlerimizi Bug Nehrinin batısına çekmek mi?
Pulling our troops back west of the Bug River?

Bug sinirlenmeden önce kalkın.
Get up before the bug gets angry.

Bu hata KDE geliştiricileri tarafından düzeltildi@ info bug resolution.
The bug was fixed by KDE developers.

Bana Bug diyebilirsiniz.
You can call me the Bug.

Arama sonuçlarının çıktığı sayfada bug olduğunu da söyledi.
He also said there was a bug on the landing page.

Bug olayı yüzünden olduğunu sanıyordum.
I thought it was a Bug thing.

Arama sonuçlarinin çiktigi sayfada bug oldugunu da söyledi.
He also said there was a bug on the landing page.

Bug için, aşkın milleti yoktur.
For the Bug, love has no nationality.

Ve ne hakkında, nasıl uygulanır terk Bug hakkında yapıyorsun?
And how about you, how are you doing about Bug leaving?

Bug partisine gidip, sakin takılacağım sanırım.
I think I'm gonna go to the Bug party.

Şimdi, Antin peşinde olmamızın tek nedeni June Bug adlı, orta düzey Meth satıcının yakalanması için aldığımız emirdi.
Now, the only reason we were after ant was in order to get to this guy, a mid-level meth dealer named June bug.

Bug okuldan dönene kadar ne yapacağım?
What am I gonna do before Bug get home from school?

Aslında, Bug daha fazla… alıp gelene kadar bu sonuncuydu.
Actually, this is the last one until Bug gets back with more.

June Bug öldü ve bu yüzden eğer Cahille… başka bir deneme yapmazsak, dava bu.
June bug's dead, and so is this case.

Belki Bug haklıdır ve suçla savaşan bir ikili olmalıyız.
Maybe Bug's right and we should become a crime-fighting dynamic duo.

Yine bug var. Bırakmadan hemen önce genellikle şey derim.
I usually say something like… Got another bogie. Now, right before I drop it.

Yine bug var. Bırakmadan hemen önce genellikle şey derim.
Now, right before I drop it, I usually say something like… Got another bogie.

Yine bug var. Bırakmadan hemen önce genellikle şey derim.
Got another bogie. Now, right before I drop it, I usually say something like.

Bile daha fazla bug Şu Ana Kumanda Programının bir yem dükkanından sistem başına geçtiğinden beri.
System's got more bugs than a bait store. I tell you, ever since he got that Master Control Program.

Daha güneyde Bug Nehrini geçen 2. Panzer Grubu 23 Haziranda Sovyet sınırından 60 km. içeri ilerlemişti.
The 2nd Panzer Group crossed the Bug River and by 23 June, it had penetrated 60 km into Soviet territory.