GITMENIZ GEREK ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• you need to leave
• you have to leave
• you need to go
• you have to go
• gotta go
• you must go
• you should go
• you must leave
• you need to get
• you got to go

Gitmeniz gerek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Gitmeniz gerek.
You should go.

Şimdi gitmeniz gerek.
You need to go now.

Gitmeniz gerek.
You have to go.

Artık gitmeniz gerek.
You have to go now.

Gitmeniz gerek. Hemen.
You need to go now.

Hemen gitmeniz gerek.
You have to go now.

Gitmeniz gerek beyefendi.
Sir, you have to leave.

Hemen gitmeniz gerek.
You have to leave now.

Gitmeniz gerek hanımefendi.
Ma'am, you have to leave.

Lütfen gitmeniz gerek.
Please, you need to leave.

Gitmeniz gerek. Bayan Lee.
Madam Lee, You have to leave.

Gerçekten gitmeniz gerek.
Seriously, you have to go now.

Gitmeniz gerek dostum. Git, kardeşim.
You gotta go, man. Go, brother.

Resepsiyona gitmeniz gerek.
You have to go to reception.

Bak, gitmeniz gerek, yoksa polisi ararım.
Look, you need to leave, or I will call the police.

Gidin kızlar. Gitmeniz gerek.
Go, girls, you need to go.

Simdi gitmeniz gerek, Bayan Perl.
You have to leave now, Miss PerI.

Hemen oraya gitmeniz gerek, çünkü orada!
You need to go there, now, cos that's where he is!

Gitmeniz gerek. Ben DEOdan Direktör Danvers.
I'm Director Danvers of the DEO. You need to leave.

Bu gece başka bir yere gitmeniz gerek. Kapandı mı? Ama biz buraya.
You must go somewhere else tonight. Closed? We came here.

Gitmeniz gerek. Ben DEOdan Direktör Danvers.
I'm Director Danvers of the DEO. Henshaw You need to leave.

Bu gece başka bir yere gitmeniz gerek. Kapandı mı? Ama biz buraya!
We came here… Closed? You must go somewhere else tonight!

Gitmeniz gerek… yoksa korumalardan sizi çıkarmalarını isteyeceğim.
You need to leave, or I will ask the marshals to see you out.

Ama gitmeniz gerek.
But you gotta go.

Geri gitmeniz gerek.
You need to go back.

Tamam. Gitmeniz gerek… şimdi.
Now. Ahem.-ok. You need to leave.

Hayır, gitmeniz gerek. Gidiyorum.
No, you need to go. I'm moving.

Şimdi gitmeniz gerek, Bayan Perl.
You have to leave now, Miss PerI.

Hava kararınca gitmeniz gerek, yerlere çöp atmayın… içki içmek yok.
You gotta go by dark, don't leave any trash and… no drinking.

Millet, gitmeniz gerek, zira burayı temizlememiz lazım.
You guys, you need to leave because we need to clean this place.