OKULA GITMEK ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• go to school
• get to school
• going to school
• goes to school
• going to college

Okula gitmek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Okula gitmek zorundayım.
I gotta get to school.

Yoğun saatlerde okula gitmek yorucu ve tatsızdır.
Going to school during the rush hour is tiring and unpleasant.

Okula gitmek istemiyorum.
I ain't going to school.

Hasta olduğumda, okula gitmek yerine… hastanede yatıyordum.
Instead of going to school Since I was sick and in the hospital.

Okula gitmek zorundayım.
I have got to go to school.

Evde eğitiliyorum.- O yüzden okula gitmek yerine evde kalıyorum.
My parents teach me, so I stay at home instead of going to school.

Meg, okula gitmek zorunda mıyım?
Meg, must I go to school?

Rektör Hargrove şimdilik okula gitmek zorunda olmadığımızı söyledi.
President Hargrove said we don't have to go to class yet.

Okula gitmek zorundayım.
I have to get to school.

Sadece okula gitmek istiyorum.
I just wanna get to school.

Okula gitmek dediğin bu mu?
Is this what you call going to college?

Neden okula gitmek istemeyeyim?
Why would I not go to school?

Okula gitmek zorunda kaldığımı söyle ona.
Tell him I had to get to school.

Annenle okula gitmek zor oluyor değil mi?
It's been hard going to school with Mom, hasn't it?

Okula gitmek yada kaçmak hepsi birer bahane.
Going to school or running away, they're all excuses.

Bunun için okula gitmek zorunda mıydın? Vay?
Wow. You had to go to school for that?

Okula gitmek, amaç değildir, ortalama birşeydir.
And going to school, that's not a goal, it's a mean.

Hayatı böyleydi. Okula gitmek, üniversiteye gitmek doğasında vardı.
That was her life, going to school, going to college.

Ama okula gitmek zorunda değil, baban kararını verdi.
But she doesn't have to go to school, Papa has decided.

Missy?! Biz okula gitmek zorundayız da Sheldon değil mi?
We have to go to school, and Sheldon doesn't? Missy?!

Biz okula gitmek zorundayız da Sheldon değil mi? Missy?!
Missy?! We have to go to school, and Sheldon doesn't?

Missy?! Biz okula gitmek zorundayız da Sheldon değil mi?
Missy?! We have to go to school, and Sheldon doesn't?

Biz okula gitmek zorundayız da Sheldon değil mi? Missy?!
We have to go to school, and Sheldon doesn't? Missy?!

Bugün okula gitmek bence iyi bir fikir değil.
I don't think school's a good call right now.

Bugün okula gitmek zorunda değilsin. -Baba.
Dad… You don't have to go to school today.

Kim okula gitmek ister? Maceraya atılmışken.
Who goes to school when they're on an adventure?- It's an adventure.

Ve Callie okula gitmek yerine otel odalarını temizliyordu.
And Callie was cleaning rooms instead of going to college.

Ama okula gitmek yerine para kazanabilirim diye ısrar etti.
But she insisted that she could make money instead of going to school.

Okula gitmek yerine hemen Cynthianın ailesine söylemeliydik.
Should have told Cynthia's parents right away, instead of going to the school.

Okula gitmek yerine gezinip bizim evden çıkmamızı bekliyormuş.
Instead of going to school she goes around waiting for us to leave.