OLDUKÇA BENZER ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• very similar
• are pretty similar
• quite similar
• remarkably similar
• is somewhat similar
• is pretty similar
• strikingly similar

Oldukça benzer Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Oldukça benzer.
Very similar.

Algoritma oldukça benzer.
The algorithm is very similar.

Oldukça benzer hikaye.
It's a pretty familiar story.

Aslında, oldukça benzer.
Actually, there is quite a rese.

Oldukça benzer görünüyorlar.
They do look awfully similar.

Aslında, oldukça benzer.
In fact, it is remarkably similar.

Oldukça benzer Astsubay Cluxton.
It's pretty similar, Petty Officer Cluxton.

Ama korkarım oldukça benzer.
But I fear it is quite similar.

Ah, oldukça benzer.
Ah, very similar.

Sıcaklık da oldukça benzer.
The temperature is pretty similar.

Bana oldukça benzer geldi.
Sounds pretty similar to me.

Aslında o ikisi oldukça benzer.
Well, actually those two are pretty similar.

Evet, oldukça benzer.
Yeah, very similar.

Ve taşıdığı sopada de oldukça benzer.
And the staff he's carrying is pretty similar too.

Bunlar oldukça benzer, biliyorum.
They're very similar, I know.

Kelimeler, dün gördüklerimizle oldukça benzer.
The wording is pretty similar to the ones we saw yesterday.

Bana oldukça benzer göründüler.
They look pretty identical to me.

Tom ve erkek kardeşi oldukça benzer görünüyor.
Tom and his brother look quite similar.

Oldukça benzer, ama… bir şekilde aroması eksik.
A fair approximation, but… somewhat lacking in aroma.

Sanıyorum oldukça benzer olacak.
And I suppose that must be pretty similar.

KDE veya GNOMEda, PrtScr anahtar davranışı Windowsa oldukça benzer.
On KDE or GNOME, PrtScr key behavior is quite similar to Windows.

İkimizin oldukça benzer sorunları var.
We have some very similar issues.

Başınıza her zaman gelen şeye oldukça benzer bir şey.
Doing something remarkably similar to whatever you happen to be doing at the time.

Deneklerimizin her biri, oldukça benzer terimlerle, bu yeri tanımlıyorlar.
Our subjects each describe, in remarkably similar terms, this place.

Çamur karışımı şehrin herhangi bir yerindeki çamur ile oldukça benzer.
The composition of the dirt is pretty similar to dirt anywhere in the city.

Dünya kültürleri oldukça benzer hale gelmektedir.
The cultures of the world are now becoming rather similar.

Arkadaşlığımız bir şekilde ayakta kaldı ve oldukça benzer devam etti.
Our friendships have somehow survived and stayed quite similar to how they were.

Sakalımızın şekli bile oldukça benzer. Saçlarımızın kesimi ve hatta.
Our hair is cut alike, and even the shape of our beards is somewhat similar.

Arkadaşlığımız bir şekilde ayakta kaldı ve oldukça benzer devam etti.
And stayed quite similar to how they were. Our friendships have somehow survived.

Saçlarımızın kesimi ve hatta sakalımızın şekli bile oldukça benzer.
Our hair is cut alike and even the shape of our beards is somewhat similar.