SEN GITMEDEN ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• you go
• you left
• you leave

Sen gitmeden Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Sen gitmeden önce.
Before you leave.

Sabah çıkabiliriz, sen gitmeden önce.
We could go tomorrow morning, before you leave.

Daha sen gitmeden bitmişti.
You went in there.

Evet, biliyorum. Ama o sen gitmeden önceydi.
Well, yes, I know, but that was before you left.

Sen gitmeden önce konuşuruz.
We will talk before you leave.

Sarahnın ilişkisi sen gitmeden önce başlamıştı.
Sarah had the affair before you left.

Sen gitmeden önce bunu konuşmuştuk.
We discussed this before you left.

Sana birkaç soru sormak istiyor. Sen gitmeden önce.
He wants to ask you a few questions before you go.

Bunu sen gitmeden önce bulmuştum.
I found it before you left.

Sen gitmeden önce değişmişti zaten.
That actress changed before you left.

Biliyorum, ama, sen gitmeden önce tanışmamız gerekmez mi?
I know, I mean, shouldn't we meet before you leave us together?

Sen gitmeden önce aşama kaydediyorduk.
Before you left, we were making progress.

Ne diyorsun? Sen gitmeden önce değişmişti zaten?
That actress changed before you left What are you talking about?

Sen gitmeden önce aşama kaydediyorduk.
We were making progress. Before you left.

Yemekte sen gitmeden önce almış olmalıyım.
I must have grabbed it at lunch before you left.

Sen gitmeden önce ilerleme kaydetmiştik.
Before you left, we were making progress.

Sadie, sen gitmeden önce sana birkaç soru sorabilir miyim?
Sadie, before you leave, can I just ask you a few questions?

Sen gitmeden önce bahçıvan gelir, ismi No.
The gardener comes before you leave, he is no.

Rahatladım. Sen gitmeden önce zor zamanlar yaşadığınızı biliyorum.
I know there were difficult times before you left. I'm relieved.

Sen gitmeden önce kutuları kontrol edecek mi?
Is she looking in the boxes before you leave?

Rahatladım. Sen gitmeden önce zor zamanlar yaşadığınızı biliyorum.
I'm relieved. I know there were difficult times before you left.

Sen gitmeden önce de her şey normal değildi, Jimmy.
Things were barely normal before you left, Jimmy.

Ve sen… Sen gitmeden önce bu bara… gelebilecek kadar büyük değildin.
You weren't old enough to come in here before you left. And you..

Sen gitmeden önce sana bir şey sorabilir miyim?
Before you leave, can I ask you something?

Sen gitmeden birkaç hafta önce tutmuştum. Evet?
Yeah, I hired him a few weeks before you left. Your attorney?

Sen gitmeden önce söylemek istediğim bir şey var.
There's something I would like to tell you. Before you go.

Sen gitmeden önce söylemek istediğim bir şey var.
Before you go, there's something I would like to tell you..

Sen gitmeden önce değişmişti zaten. Ne diyorsun?
That actress changed before you left What are you talking about?

Ne? Sen gitmeden önce, Noeli kutlamak için bekleyeceğimizi söylemiştik.
Before you left, we said we were gonna wait and do Christmas together.

Sen gitmeden önce senden Aifeyla olan kavgama karışmamanı istemiştim.
Before you left I asked you not to interfere in my fight with Aife.