TAKLIT EDEREK ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• mimicking
• by imitating
• emulating
• by copying

Taklit ederek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Kız kardeşini taklit ederek.
Mimicking her sister.

Onları taklit ederek fakirliği onurlandırıyor muyuz?
Do we honor the poor by imitating them?

Lütfen desteğinizi ifademi taklit ederek gösterin.
Please show your family support by mimicking my expression.

Onları taklit ederek fakirleri onurlandırıyor muyuz?
Do we honor the poor by imitating them?

Prenses ne yemesi gerektiğini annesini taklit ederek öğreniyor.
Princess learns what to eat by copying her mum.

Onları taklit ederek fakirliği onurlandırıyor muyuz?
Do we honour the poor by imitating them?

Bu durumda, gestapolarını taklit ederek, görünmez olmalıyım.
In that case, I shall imitate their gestapo and become invisible myself.

Taklit ederek, Michael Jacksonı taklit ederek dans edip dururduk.
Dancing and mimicking Michael Jackson.

Bir rahip İsayı taklit ederek davranmalıdır.
A priest should act in imitation of Christ.

Batıyı taklit ederek Ruslar en çok ikinci sınıf olabileceklerine inanıyordu.
By copying the west, he felt, Russian artists could be, at best, second-rate.

Babamın imzasını taklit ederek… binayı sattım.
Imitating my dad's signature… I sold the building.

Naru onu taklit ederek birçok garip şey öğrendi( oldukça bilmemesi gereken şeyler), bu nedenle Seishū onu azarladı.
Naru learned many weird things from emulating her(mainly things she shouldn't know), for which Seishu scolded her.

Bir keresinde Sean Conneryyi taklit ederek kör bir kıza çakmıştın.
You once banged a blind girl by pretending to be Sean Connery.

Veya aktararak geliştirilmiş bir Çin kung fusu stili. Xing Yi Quan, hayvanların şekil ve hareketlerini taklit ederek.
Xing Yi Quan is one of its styles, developed by mimicking or channeling the forms and movements of various animals.

İnsanlar sesi taklit ederek ıslık çalmayı öğrenir.
People learn to whistle by imitating the sound.

Doğuştan yetenekli değillerdi, kendilerinden daha büyükleri taklit ederek öğrenmeliydiler.
They are not born with this ability they must learn it by imitating their elders.

Diğerlerini taklit ederek hayatta kalmaya zorunlular.
They have been forced to survive by impersonating others.

Tatlı su istiridyeleri, alabalıkları ve diğer yüksek değerli deniz ürünleri için, her bir türün doğal ortamının TDS ve pH seviyelerini taklit ederek en yüksek üretkenlik ve ekonomik getiri elde edilir.
For freshwater oysters, trouts, and other high value seafood, highest productivity and economic returns are achieved by mimicking the TDS and pH levels of each species' native environment.

Başka birini taklit ederek farklı olmaya çalışmak çok aptalca.
I guess that's pretty stupid. Me trying to be original by copying somebody.

Görsel olarak göz kamaştırıcı bu konuşmada, Jonathan Drori polenlerini dağıtmaları için böcekleri olağanüstü yollarla cezbeden çiçek açan bitkileri- çeyrek milyondan fazla tür- gösteriyor: iniş-çizgileri geliştirip böcekleri içeri yönlendirerek, ultraviole ışıklarıyla parıldayarak ve hatta çiftleşme dönemindeki diğer böcekleri taklit ederek.
In this visually dazzling talk, Jonathan Drori shows the extraordinary ways flowering plants-- over a quarter million species-- have evolved to attract insects to spread their pollen: growing'landing-strips' to guide the insects in, shining in ultraviolet, building elaborate traps, and even mimicking other insects in heat.

Hafta sonra embiryo, sudaki yaşamı taklit ederek solungaçlar geliştirir.
Weeks later, the embryo begins to develop gills mimicking aquatic life.

Ayrı takılan bir klavyeyi taklit ederek… bütün standart önlemleri aşıyor ve ihlali yapan kişi, eliyle… kod yazıyormuş gibi, bilgisayarı yeniden yapılandırıyor.
It bypasses all standard countermeasures… by emulating a plug-in keyboard, reprogramming our host computer… as if the hacker was manually typing in the code.

Slovakya, Baltık ülkelerinin yıllardır denediği modeli taklit ederek, tek bir gelir vergisi kotası( yüzde 19) belirledi.
Slovakia has introduced a single income tax quota(19 per cent), emulating the model Baltic countries have experimented with for years.

Ayrı takılan bir klavyeyi taklit ederek… bütün standart önlemleri aşıyor ve ihlali yapan kişi, eliyle… kod yazıyormuş gibi, bilgisayarı yeniden yapılandırıyor.
As if the hacker was manually typing in the code. It would bypass all standard countermeasures by emulating a plug-in keyboard, reprogramming our host computer.

Sandia Ulusal Laboratuvarları araştırmacıları aynı anda bir milyon Linux çekirdeğini çalıştırarak Botnetlerin davranışlarını analiz etmekte -bir botnete benzer bir ölçekte- bir 4,480 düğümlü yüksek performanslı bilgisayar kümesinde sanal makinelere izin verir ve çok büyük bir ağı taklit ederek onların yollarını, botnetlerin çalışma prensiplerini deneyle durdurmak için izlemektedir.
Researchers at Sandia National Laboratories are analyzing botnets' behavior by simultaneously running one million Linux kernels-a similar scale to a botnet-as virtual machines on a 4,480-node high-performance computer cluster to emulate a very large network, allowing them to watch how botnets work and experiment with ways to stop them.

Hakimin değişmeyen ve ebedi modeli taklit ederek maddenin dışında düzen getirdiği söylenir.
The demiurge is said to bring order out of substance by imitating an unchanging and eternal model paradigm.

Sykes beni taklit ederek iyi iş çıkardı, Belthazoru taklit ederek, demektir ki, eğer iksir çalışmazsa, onu yok etmenin tek yolu benim Belthazora dönüşmem.
Sykes has done a good job of emulating me, emulating Belthazor, which means, if the potion doesn't work, the only way to destroy him is for me to turn into Belthazor.

Eski Alman kabilelerini taklit ederek SS subayları evlilik törenini yöneten klan liderinin rolünü üstlenmiştir.
Mimicking ancient Germanic tribes, SS officers took on the role of the clan leader who presided over marriages.

Biz gezegenin manyetik alanını taklit ederek ve aleti çevirerek, çalışabilecek dinamo yaratabildiğimizi, göstereye çalışıyoruz.
We were trying to demonstrate that by mimicing the magnetic field of a planet and rotating this device, we can actually create a dynamo, that would work.

Hedef çalışanları taklit ederek ABD ve Çinde açtıkları sahte hesaplara büyük miktarlarda para göndermek için çevrimiçi banka ve uluslararası e-ödeme sistemlerini kullanıyorlar.
Mimicking the target employees, they use online banking and international e-payment systems… to wire huge cash sums into dummy accounts they have set up in the US and China.