Alışmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Alışmaya başlıyorum.
Sanırım alışmaya başlıyorum.
Alışmaya çalışıyorum.
Neredeyse alışmaya başlıyordum.
Ama yavaş yavaş topluma alışmaya başlıyor.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Fiillerle kullanım
Hala alışmaya çalışıyorum.
Hem buradaki düzene alışmaya başladı.
Fikre alışmaya çabalıyorum.
Sanırım buraya alışmaya başladım.
Ihanete alışmaya başlıyorum.
Hâlâ bu hissetme olayına alışmaya çalışıyorum.
Bu yüze alışmaya başlamıştım oysa ki.
Bir süre ışığa alışmaya çalışırsın.
Yeni hayatıma alışmaya başlamışken şok edici bir telefon aldım.
Bu sırada öğretmenine alışmaya başlayabilir.
Gözleri ışığa alışmaya çalışırken biraz sulanmıştı.
Burada yaptığın değişikliklere alışmaya çalışıyorum.
Evlat edinme fikrine alışmaya çalışıyordum ve… Ben… Yapamam.
Bu tarz yaşamlara yavaş yavaş alışmaya başladım.
Dışarıda dövüşmeye alışmaya başlıyorum ve aynı zamanda rahatlıyorum.
Hala şu güneyli centilmen tavırlarına alışmaya çalışıyorum.
Ama daha sonra alışmaya başladı.
Haziran ayının başında nihayet yaylaya alışmaya başlamıştım.
Gözünü kıstı, alışmaya çalıştı aydınlığa.
Ben hala Larry Fleinhardtın oyuncu olması gerçeğine alışmaya çalışıyorum.
Yeni yaşam tarzıma alışmaya çalışıyorum.
Oleg, artık bu görüntüne alışmaya başlıyorum.
Şu hissetme olayına alışmaya çalışıyorum.
Hâlâ bu dünyevi şeylere alışmaya çalışıyorum.
Buna rağmen, yeni hayatına alışmaya kararlıydı.