Atmosferdeki oksijen Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Lakin atmosferdeki oksijen çok kirli ve hızla tükenmekte.
Yaklaşık 400 milyon yıl önce bu işlem atmosferdeki oksijen seviyesini, kritik bir oran olan% 13e çıkardi.
Atmosferdeki oksijenin% 50‘ sini burası sağlar.
Örneğin, bir milyar yıl önce, atmosferdeki oksijen seviyesi son derece düşüktü, çünkü fotosentez henüz bol miktarda arz üretmek için oluşmamıştı.
Atmosferdeki oksijenin çoğu, deniz tarafından üretilir.
Combinations with other parts of speech
Örneğin, bir milyar yıl önce, atmosferdeki oksijen seviyesi son derece düşüktü, çünkü fotosentez henüz bol miktarda arz üretmek için oluşmamıştı.
Atmosferdeki oksijen miktarı 2,2 milyar yıl önce artmaya başlamıştır.
Tüm metaller atmosferde oksijen ile reaksiyona girerek yüzeyde bir oksit film oluştururlar.
Amerikan uzay aracı Cassini, Dioneun atmosferinde oksijen molekülleri belirledi.
Atmosferimizdeki oksijen oranı onu zehirlemiş olmalı.
Atmosfer oksijen bazlı, nefes almamızı destekliyor.
Atmosferde oksijen oranının% 21 olarak.
M-sınıfı, atmosfer oksijen ve nitrojen.
Alg tek başına küçüktür ama bir arada atmosferimizdeki oksijenin dörtte üçünü üretirler.
Güneşten tam olması gereken uzaklıktayız. Böylece okyanuslarımız buharlaşmıyor sıcaklıklarımız çok sıcak veyaçok soğuk olmuyor. Ve atmosferimizde oksijen olduğu için nefes alabiliyoruz.
Eğer Dünya benzeri başka bir gezegeni inceleyecek olsak ve atmosferinde oksijen bulsak kesin bir gösterge olmasa da bu gezegende de fotosentezli yaşam olduğunu gösteren önemli bir işaret olurdu.
Aracın motoruna enerji sağlamak için gereken elektrik, hidrojen ve atmosfer oksijeni kullanılarak araç içinde üretildiği için, bu işlem sırasında CO2 veya diğer kirleticiler yayılmaz.
Soğuk koşulları yetmezmiş gibi atmosferinde oksijen yok.
Gökbilimciler artık yabancı dünyaların atmosferlerini oksijen ve su için tarayabiliyorlar.
Ayda atmosfer, oksijen veya yüzeyde nemlilik yoktur.
Pyrodictium atmosferimizi oksijene boğan eski organizmalardan biri değil mi?
Bu fotoautotrofik organizmalar( güneş ışınlarını emerek glikoz üretebilen) gezegendeki en eski yaşam formları arasındadırve bunun için su salınımı ve su altı atmosferini oksijeni serbest bırakarak katkıda bulundular.
Azot ve oksijen atmosferdeki gazların% 99unu oluşturur.
Ultraviyole içindeki Herzberg devamlılığıve Schumann-Runge bantlarındaki absorpsiyon, orta atmosferdeki kimyada önemli olan atomik oksijen üretir.
Atmosferde henüz oksijen yoktu.
Isı artıyor, oksijen atmosferi.
Bu atmosfer bu oksijen, beni yakıp yok ediyor.
Normalde atmosfer yoğunluğundaki oksijen oranı 21% dir.
Atmosferi var. Oksijen mevcut.
Atmosferde nitrojen ve oksijen atomlarıyla çarpışırlar.