Bardayken Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Numarayı bardayken almıştım.
Haddimizi daha önce bildirdi, bardayken.
Emin misin? Bardayken çantamdaydı.
Bardayken bir şeyler aldım ve şimdi de çok kötüyüm.
Onunla ben bardayken mi tanıştın?
Combinations with other parts of speech
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Daha
Bardayken etrafıma bakıp düşünüyordum.
Bu yüzden ona bardayken çok kızgındım.
Biz bardayken beni çok endişelendirdin.
Tim, ben senin yaşındayken çocuklar, aileleri bardayken duşta haylazlık ederlerdi.
Ama bardayken rozetini gördüm.
Küçük arkadaşlarınız( 5 kilo veya 11 pound altında)sessiz saatler esnasında diğer konukları rahatsız etmedikçe ve siz restorant veya bardayken odada kaldığı sürece kabul edilmektedir.
Ve bak, bardayken gördüklerin.
Bardayken sana böyle engel olmuyordum, değil mi?
Aman Tanrım, kızlar bardayken memem sütyenimden fırladı birden.
Bardayken çantasındaki kayıt cihazını kontrol ederken görmüştüm.
O gün, bardayken, mutsuz görünüyordun.
Tamam, siz bardayken, Nettlesa kız ayarlamaya çalıştıklarında, asla seni aldatmayacağını söylüyordu öyle mi?
Şimdi acıyor, bardayken de acımıştı, ama daha önce acı yoktu.
Oh, Sen bardayken başka bir viski kokteyli alacağım.
Anlaşılan, biz bardayken, birileri çalıntı gömlekleri çalmıştı.
Diğeri bardayken ve yarı sarhoşken ağzınızdan kaçıverir.
Bu gece bardayken Lydia şerefine kadeh kaldıracağız diye Ian viski sipariş etti.
Bardan 10 bara kadar açılma basıncıyla mevcuttur.
Geçen gece barda olanlar için üzgünüm.
Barda, böylece… beni dinle, artık çok geç.
Havalandırmanız ve mini barınız var… ve üç ayarlı lambanız.
Şu barı görüyor musun?
Barlar. Avukatlar, hızlı evlenmeler hızlı boşanmalar.
Bundan sonra, barını kapatmaktan ve seni hapse atmaktan başka seçeneğim kalmayacak.
Protein barlar ile energy barları karıştırmayalım lütfen.