Ben vuruldum Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Joe, ben vuruldum!
Max, sanırım ben vuruldum.
Ben vuruldum.
Altın, kuru kafa yok ve ben vuruldum.
Nate, ben vuruldum.
Combinations with other parts of speech
Kızgınlığını benden çıkarma, Ben vuruldum.
Ama ben vuruldum.
Daha yeni tanıştık biliyorum ama ben vuruldum.
Maya, ben vuruldum.
Yaramı iyileştirmiş olsan bile ben vuruldum.
Ben vuruldum, tamam mı?
Birisi bir silah getirmişti, aniden patladı ve ben vuruldum.
Ben vuruldum, ama bir şeyim yok.
Ya da daha kötüsü, ben vuruldum. Karım az daha öldürülüyordu.
Ben Vuruldum, Siz Kendinizi Kurtarın!
Ben vuruldum, bıçaklandım, boğuldum, zehirlendim, dövüldüm.
Ben vurulduktan sonra, beni düşündün öyle değil mi?
Ben vurulmuştum.
Sen benim vurulmamdan bahsediyordun.
Ben vurulsaydım, şu an ölmüş olurdum.
Ben vurulduktan sonra Georgela birlikte ormana sığındık, sonra da nehre ilerledik.
Ben hiç vurulmadım ama epey namussuzun acı içinde kıvranışını izledim.
Ben vurulsam böyle zırlamazsın değil mi çocuk?
Ben vurulduktan sonra Tory Hurstü serbest bırakın.
Babam çoktan ölmüştü… Ben vurulduğumda.
Belki bir dahaki sefere benim vurulmamı içermeyen bir şey yapabiliriz.
Benim vurulmam ve senin kimliğimizi ortaya çıkarmandan daha mı kötü?
Sanırım çok yaklaştı ve bu da onun öldürülmesine ve benim vurulmama sebep oldu.
Yani, bende vurulmuştum.
Sonra sanki ertesi gün ben vurulmuş, dostlarım öldürülmüş ve hapse düşmüş gibi oldu.