Bir kitap yazmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Hayır, bir kitap yazmaya başladım.
Ben de yararlanacaktır ölü bir kitap yazmaya başladı.
Bir kitap yazmaya çalışıyorum.
Yazar demişken bende bir kitap yazmaya başladım….
Bir kitap yazmaya karar verdiniz.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
yaz aylarında
ben yazdımtarih yazdıyaz okulu
yaz mevsiminde
bir mektup yazdıönümüzdeki yazyaz kampı
yaz olimpiyatları
yazmak zorunda
Daha
Zarflarla kullanım
Daha
O, şey… orada… bir kitap yazmaya çalışıyor.
Bir kitap yazmaya başlayacaksın ve bu sana iyi gelecek.
O zaman lanet teorilerinin olduğu bir kitap yazmaya başla şimdiden.
Meğer bir kitap yazmaya başlamış.
Büyük bir riski göze alarak,beyazların yanında çalışan zenci hizmetçilerin neler yaşadığı hakkında bir kitap yazmaya karar veriyor.
Birlikte bir kitap yazmaya ne dersin.
Ben çok iyi bir kadın üniversitesinde Felsefe BölümBaşkanı olarak çalışıyorum. Ama şu anda bir kitap yazmaya başlamak için izindeyim.
Yeni bir kitap yazmaya nasıl başlıyorsunuz?
Hamilton, geçmişte Rosberg ile olan ilişkisinin bozulmasının arkasındaki ayrıntıların,emekli olduktan sonra bir kitap yazmaya karar verene kadar gizli kalacağını ima etti.
Annem bir kitap yazmaya çalıştığını hiç söylememişti.
Ların medeni haklar hareketi sırasında hevesli bir yazar, Afrikalı-Amerikalı hizmetçilerin bakış açısından, yanlarında çalıştıkları beyaz aileler ve gün içerisinde katlandıkları zorlukları ayrıntılı anlatan bir kitap yazmaya karar verir.
Belki de bir kitap yazmaya başlarım, veya bilirsin, kendi dergimi çıkarırım.
Ların medeni haklar hareketi sırasında hevesli bir yazar, Afrikalı-Amerikalı hizmetçilerin bakış açısından, yanlarında çalıştıkları beyaz aileler ve gün içerisinde katlandıkları zorlukları ayrıntılı anlatan bir kitap yazmaya karar verir.
Burada bir kitap yazmaya çalışıyoruz ve işler çok fazla tatsızlaşacak.
Tam da bu deneyleri sonuçlandırırken özgünlerle ilgili bir kitap yazmaya başlayacaktım ve geciktirmekle ilgili bölümü yazarken, işleri geciktirmeyi öğrenmenin tam vakti diye düşündüm.
Bu konuşmalara dayanarak bir kitap yazmaya başladım ve aslında bu kitap üç sürprize ilgiliydi-- yani benim için sürprizdi.
Etkilendi ve onun hakkında bir kitap yazmaya karar verdiler, fakat bugün değil, geçmiş hakkında.
Hep bir kitap yazmak istemişimdir.
O yer hakkında bir kitap yazmak istiyor.
Bir kitap yaz ve yayınla.
Benim hakkımda bir kitap yazmalısın.
Birisi şöyle bir kitap yazmalı:.
Bu ev hakkında bir kitap yazmak istediğini biliyorum, ama.
Bir kitap yazdım Warren.