Bir patates Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir patates, iki.
Evet büyük bir patates.
Bir patates kandırabilir mi?
Çiftçi bir patates yiyor.
Bir patates, iki patates. .
Combinations with other parts of speech
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Daha
Bu ne biçim bir patates?
Unutulmaz bir patates deneyimi gibidir. Ama ben.
İnsan vücudu temelde bir patates saatidir.
Benim ne tür bir patates istediğimi umursayanınız var mı?
Sanırım o fırınlanmış bir patates olabilir.
İşte bir patates örneği.
Ya sosu az koyacaksın ya da büyük bir patates koyacaksın.
Taze, yumuşak bir patates rulosunun üstünde.
Bighetti ekibiyle beraber değerli kaynaklarımızı bir patates fırlatıcıya harcıyor.
Tatlım, bana bir patates ve bir bıçak getirir misin?
Ya da iyi pişmemiş bir patates olabilirsin.
İpte bir patates çuvalı gibi asılı kalırsın. Bedenin ölür.
Yani tasarımcının yarattığı bir patates çuvalı için 7,000 dolar.
İnsanların bir patates uğruna neler yapabileceğini öğrettin.
Adam başına bir parça tavuk ve bir patates. Gerisini saklayalım.
Fırınlanmış bir patates dünyadaki herkese nasıl yardım edebilir ki?
Sonuçta pofuduk ve tam kıvamında bir patates püresi elde edeceksiniz.
Tek bir patates bitkisinden kaç tane patates toplayabiliriz?
Bu yüzden kıvrık bir patates sadece iki puan alabilir.
Üzerime bir patates çuvalı geçirip başkente kadar yürümek için yola koyuldum.
Tuhaf, şeytani bir patates heykeli filan mı?
Ben fazla pişmiş bir patates düşünmüştüm yemek saatinde.
Küçük sivilcelerden bir patates maskesi kullanabilirsiniz.
Çok geçmeden, çok büyük bir patates yetiştirme operasyonu oldu Almanyada.
Çoğunlukla larenjitli bir patates üzerinde nefes alıp almanın mümkün olup olmadığı sorulur.