Bir sahtekâr Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir sahtekâr.
Kadın bir sahtekâr.
En önemli müşterim bir sahtekâr.
Bu adam bir sahtekâr.
O bir sahtekâr, hırsız!
Köpeğin bir sahtekâr!
Yani, o karların üzerindeki yaşlı kadın, bir sahtekâr.
Senin tanrın bir sahtekâr.
Burada bir sahtekâr yaşıyor.
Sanırım bu bir sahtekâr.
Patrickin bir sahtekâr olduğunu öğrenecek.
Koca şişko bir sahtekâr!
Yani bu onu bir sahtekâr yapar mı demek istiyorsun?
Bu adam büyük bir sahtekâr!
Bu genç adam bir sahtekâr da olabilir yahut da düzenbaz.
Gelen bu cevapları Tanrı mı yoksa bir sahtekâr mı veriyordu?
Ekibime bir sahtekâr koymak büyük bir risk.
Johnny Smith bir sahtekâr.
Tabii, kızın bir sahtekâr çıkması da mümkün. Hatta belki Madame Gisellein kızı bile yoktur.
Trevor Haines bir sahtekâr.
Onun geçişi için bir sahtekâr değil, herhangi bir şekilde, mırıldanır ve Jonah indirdi.
Bunu, inanması güç bulabilirsin, ama Mike Ross bir sahtekâr, ve o, bunu bildiğimi biliyor.
Bu Henry bir sahtekâr demek.
Barnaba Mektubu, Kutsal Kitaptaki Barnaba tarafından değil bir sahtekâr tarafından yazılmıştır.
Büyük bir yalan Sherlock bir sahtekâr,… insanlar buna sırf, gerisi doğru olduğu için inanacaklar.
Victoria Beckhamın silikon taktırmasını söylemekleeski Kraliçenin Cynthia Felgate adında bir sahtekâr olduğunu söylemek aynı şey değil.
Bu adam bir sahtekâr!
Uçan adam bir sahtekâr.
Bu adam bir sahtekâr!
Oğlun, senin nasıl korkunç bir sahtekâr olduğun konusunda başka bir örnek, Ava.