Bir suç mahallinde Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir suç mahallinde tanıştım.
Aracınız bir suç mahallinde görüldü.
Bir suç mahallinde on polis.
O tampon büyük bir suç mahallinde bulundu.
Bir suç mahallinde sigara içmişsin.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Parmak izlerine bir suç mahallinde rastlandı.
Bir suç mahallinde her zaman yukarıya da bakın.
Evet, babam onu bir suç mahallinde bulmuştu.
Ama bir suç mahallinde çalışırken kavga etmişsiniz. Eric Delkonun önünde. Onunla da kısa bir süre çıkmışsın.
John McEnroenun kanını bir suç mahallinde bulduk.
Şu an bir suç mahallinden çıkıyorum.
Haberlerde fotoğrafımı gördüm, bir suç mahallinden kaçtığım söyleniyordu.
DNAm bir suç mahallinde bulunsaydı-- öyle olacağını söylemiyorum, ama, anlarsınız ya.
Bayan Willows, diğer şeyler bir yana, bir suç mahallinde bulunmasıyla… ilgili olarak yalan söyledi.
Eğer bir suç mahallinde bir şeye dokunursan, bu pudrayı koyduğumda parmak izlerini ortaya çıkarıyor, ben de orada olduğunu anlıyorum.
Gene Hunt ile beraber bir suç mahallinde bulunmadığını söylemiştin.
Böyle tipik bir suç mahallinde, kovanda, yalnız bir kraliçe ve diğer birkaç kurtulanı saymazsak neredeyse hiç yetişkin arı kalmaz.
Şu anda bir suç mahallinde olmaman gerekiyor.
Ama yine de bir suç mahallinden kaçarak uzaklaştınız.
Bu bölümdeki araba bir suç mahallinde görüldü… çekilme işlemine dair her hangi bir kayıt yok.
Ama onlara, en son bir suç mahallinde bulunduğun sıralarda Hooverın Quanticoda kadın giysileri giydiğini söyledim.
Reynolds bir suç mahalline çağırdı.
Bir suç mahalline ilk gittiğinizde…-… ne ararsınız?
Kim bir suç mahalline yumurta getirir?
Bir suç mahalline gidiyorum.
Çünkü bir suç mahalline girmek üzereyiz.
Bizi yataktan çıkarıp bir suç mahalline getiren benim.
Onu katman katman parçalıyorum tıpkı onun bir suç mahalline yapacağı gibi.
Bir suç mahalline gidiyor ve kusarak çıkıyor.
APB kasabanın karşısında bir suç mahallini gösteriyor.