Bir yönde Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
İyi bir yönde.
Bir yönde ilerleyen dalgalar.
Hepsi tek bir yönde.
Sosu bir yönde karıştır.
Bay Crusher, warp altı. Herhangi bir yönde.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
birçok yöndenher yöndenbir yönolumlu yöndeyanlış yöneçift yönlüters yöndetek yönlüaynı yöneortak yönümüz
Daha
Fiillerle kullanım
Zaman tek bir yönde akar.
Bir yönde, geniş bir buz duvarı.
Bütün kanıtlar başka bir yönde toplanıyor.''.
Yani her bir yönde eşit genişliyor.
Bir yönde gidip, ayak izlerinden aynı yolu geri dönebilir.
Böylece kan sadece bir yönde hareket edebilir.
Bir yönde eniyilenmiş, kesişen caddeler de yardımcı.
Ben sadece ödenen$ 15 bir yönde yolculuk için ABD Doları.
Evet, çünkü bu hanımın ilgisinin tamamen başka bir yönde olduğunu keşfettim.
Sadece bir yönde ilerleyin ve geriye doğru hareket etmeyin.
Bu odalar sadece kan akışının tek bir yönde olmasını sağlamaktadır.
Ama herhangi bir yönde iki adım atıverse güneş ışığına çıkacak.
Duygusal nedenleri ancak istenmeyen bir yönde bazı evrim oluşturuluyor.
Sadece tek bir yönde gidiyorsunuz ve beklentileriniz düz bir çizgide.
Veya en azından araştırmaların yönünün olumsuz bir yönde gitmediğinden emin olmaya çalıştılar.
Elektronlar bir yönde döner, Pozitronlar diğer yönde. .
Bu sübaplar, kanın damarlarda sadece bir yönde hareket edebildiği anlamına geliyordu.
Bir yönde veya başka bir şekilde önemli sapmalar bir hastalığın varlığına işaret eder.
Zaman neden sadece tek bir yönde geçiyormuş gibi görünüyor?
Her birey diğerini bir yönde ittirmeye başlıyor ve ortaya bu çıkıyor.
Yapılması gereken tek bir yönde değil, her açıdan kendimizi geliştirmektir.
Eğilimler genellikle bir yönde veya başka bir yönde güçlü hareketlerle başlar.
Üretimde zeka bir yönde genişler, çünkü başka birçok yönde kaybolur.
Diyot, elektriğin yalnızca bir yönde akmasına izin veren elektronik bir bileşendir.