Caddedeki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Caddedeki sokak McGee.
En ünlü caddedeki mağazalar,….
Caddedeki Wills Salonu.
Onu dün 15. Caddedeki bir delikte buldum.
Caddedeki Devinyl Kulüpte.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Isimlerle kullanım
Magnolia ana caddedeki otelin ismiymiş.
Caddedeki gerginlik sürüyor.
Lexington 9 caddedeki bir çöp bidonunda.
Caddedeki herkes beni görebiliyor!
Jane Loomis ile 3. caddedeki güney bulvar işinde tanışmıştık.
Caddedeki salondan çıktık.
Jud onu öldürünceye kadar, 14. caddedeki tüm kumarhaneleri, o işletiyordu.
Caddedeki Safe Haven Hastanesinde.
Hem bizim kameralardan hem de caddedeki güvenlik kameralarından kaçmış.
Evet, caddedeki adam, beş para etmezin teki.
Keşke size kazandığımı söyleyebilseydim ama 104. caddedeki bir Dominikli beni ezdi geçti.
Caddedeki polis araçları, sizi görebiliyorum.
Adamın biri, Batı 55. caddedeki otoparkta dövülmüş ve… Bu bir kadın.
Caddedeki araçlar ise bir süre hareket edemedi.
Burası Araç İki, Hastings ve Üçüncü Caddedeki vahşi hayvan ihbarına yanıt veriyoruz.
Caddedeki tüm güvenlik kameraları etkinleştiriliyor.
Robert Lewis. 43. Caddedeki Liberty Citizen Bankasının şube müdürü.
Bu caddedeki hiç kimsenin benim için üzülmediğini biliyordum.
Adamın biri, Batı 55. caddedeki otoparkta dövülmüş ve vurularak öldürülmüş durumda.
Caddedeki boks salonunda amcasının yanında çalışıyor.
Adamın biri, Batı 55. caddedeki otoparkta dövülmüş ve vurularak öldürülmüş durumda.
Caddedeki boya parçaları, kızda bulunanla aynı değil.
Victora 57. Caddedeki yeni binamızı gösteriyordum. Bize katılır mısın?
Umarım bu caddedeki herkes burayı silip kanalizasyona dökeceğimi biliyordur.
Şu sekizinci caddedeki eski kuaför salonlarının orada gezdiğimiz zamanları hatırlıyor musun?