Canlı canlı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sizi canlı canlı yerler.
Albümden bir şarkı, canlı canlı:.
Sizi canlı canlı yiyeceğim.
Hey, Vaclav, onunla beraber git yoksa onu canlı canlı yiyecek.
Seni canlı canlı yiyeceğim.
İnsanlar da tercüme ediyor
Ama hiçbir şey hissetmiyorum, sanki canlı canlı donmuş gibiyim.
Sizi canlı canlı yerlerdi!
Baron 200 yıI önce düğün gecesi canlı canlı yakıImıştı.
Seni canlı canlı yakabilirim!
Bizimle konuşursan birinin seni canlı canlı yakmasından korkuyorsun.
Sizi canlı canlı yiyeceğim, ve dişimle çiğneyeceğim!
Evcilleştiğin an, canlı canlı derini yüzerim.
Canlı canlı yavaşça kızarırken seni izlemekten zevk alacağım.
Bunları canlı canlı görelim.
Canlı canlı gömüldü. Sonra mezardan çıkarıldı. Sonra tekrar gömüldü.
Gelsin de canlı canlı görelim.
Bu ruhani yolculuğun bir parçası da canlı canlı gömülmek mi?
Aynaya bir bak, beni canlı canlı yiyecekmiş gibi duruyorsun!
Bilmiyorum bu haritadaki hiçbir şeye benzemiyor çocuklar burada canlı canlı yeniyorum.
Onlarda insanı canlı canlı yiyen bir cilt hastalığı var.
Ama eğer beceribilir ve bunu çalıştırabilirsem, canlı canlı derini yüzmek isteyeceğim.
Dostlarımın canlı canlı beni sahnede görmesini istiyorum artık.
O zaman kör olursun. Ve yanarsın. Ve canlı canlı gömülmüş olursun.
Carl Bryce annesini canlı canlı yakar ve böylece efsane daha da kuvvetlenir.
Yoksa elime düşmektense Celestisin ateşinde canlı canlı yanmayı tercih edersin.
Kardeşim canlı canlı gömülmekten çok korkardı, bu da önlem için.
Tom bizim kasabadan yanlışlıkla canlı canlı gömdüğümüz birisidir.
O vampir Kilisede canlı canlı yakıldı, en azından Jonathan öyle sanıyordu.
Karavanında bir kurt tarafından canlı canlı yenen kadının hikayesini?
Dr. Hannibal Lecterın canlı canlı yenilmesi için hazırlıklara başlamanı istiyorum.