Canlı canlı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Hepsi canlı canlı oynanıyor.
Temperance Brennan veJack Hodgins, canlı canlı gömüldü.
Biz canlı canlı şarkı söylüyoruz.
Böcekler beni canlı canlı yiyor.
Biz canlı canlı şarkı söylüyoruz.
Çünkü orada canlı canlı oynuyorlar.
Canlı canlı gömüldü. Psikopatlar.
Onları canlı canlı gömdüm!
Canlı canlı derileri yüzülecek!
İnsanları canlı canlı yemek mi?
Onu canlı canlı pişirecekler miydi?
Herkes televizyonlardan canlı canlı seyrederler.
Jane canlı canlı gömülmüş.
Böylece gelişmeleri canlı canlı görebilirdik.
Beni canlı canlı yiyorlar.
Sevdiğin biri, canlı canlı gömüldü.
Yoksa canlı canlı izlemeyi mi tercih edersin?
Festivale yetişirde canlı canlı görürüz umarım.
Canlı canlı maç izlemek çok büyük zevk.
Psikopatlar. Canlı canlı gömüldü.
Canlı canlı yakıldığımda beni iyileştirmişti mesela.
Ari Spyros, canlı canlı ve karşımda.
Onu canlı canlı yerlerdi. Sen söylemiştin.
İşte nihayet canlı canlı izleyecektim!
Seni canlı canlı yiyeceğim!
Hayır! Bizi canlı canlı yiyecekler! Hayır!
Eğer canlı canlı görmek isterseniz.
Burada birinin canlı canlı yakıldığını söyle.
Alison canlı canlı gömülmüş.- Aria.
Nicholas, Elizabethin canlı canlı, gömülmüş olabileceğine inanıyor.