Cesaretlendirmek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Cesaretlendirmek mi?
Tek yaptığın onu cesaretlendirmek.
Biraz cesaretlendirmek gerekiyor.
Müşterileri şikâyete cesaretlendirmek.
Onu cesaretlendirmek istemedik.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Sanırım onu biraz cesaretlendirmek gerekecek.
Seni cesaretlendirmek için buradayız.
Böyle bir davranışı cesaretlendirmek istemiyorum.
Rodrigoyu cesaretlendirmek istiyordum. Çünkü daha yeni gelmişti.
Bebeğini doğurman için seni cesaretlendirmek istedim.
Övgü ile cesaretlendirmek arasında fark vardır.
Tabii ben de onların girişimlerini cesaretlendirmek isterim.
Sadece seni cesaretlendirmek istemiştim.
Bizim görevimiz sizi yüreklendirmek ve cesaretlendirmek.
Çocuğunuzu Cesaretlendirmek için 20 İfade.
Çocukları müzik aşkları konusunda cesaretlendirmek, Axel.
Başkalarını cesaretlendirmek için başlamak istedim.
Ama hadi konuyu değiştirelim. Çünkü Wandayı cesaretlendirmek istemem.
Ama Ronan seni cesaretlendirmek için oradaydı.
Soru sormak ve sorması için çocukları cesaretlendirmek.
Brenda çocukları cesaretlendirmek için bizi çağırdı.
Karşılaştırmalı din, felsefe ve bilimin çalışmasını cesaretlendirmek.
Ancak, yine de yolu kendin cesaretlendirmek zorundasın.
En büyük vetamamen doğal içgüdülerine yenilen bir genç adamı cesaretlendirmek mi yanlış?
Övgü ile cesaretlendirmek arasında fark vardır.
Arkadaşlarıma biraz yapabilir misin? Maçtan önce onları cesaretlendirmek için.
Paranızı onları cesaretlendirmek için kullanmak istemezsiniz.
Ingiliz Basbakani Winston Churchill, çöldeki ordusunu cesaretlendirmek için gelir.
Görünen o ki düşman saflarını cesaretlendirmek için savaşa katılmış.
( a) Özürlülerin her seviyedeki genel sporetkinliklerine mümkün olduğunca tam katılımını cesaretlendirmek ve artırmak;