ERMUTIGEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• teşvik
• teşvik etmek
• cesaretlendirmek
• teşvik etmeliyiz
• teşvik etmelidir
• teşvik et
• cesaretlendirin
• cesaretlendirmeye

Ermutigen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Kann ermutigen.
Teşvik Edebilir.

Ermutigen können.
Teşvik edebilirsiniz.

Kann ermutigen.
Teşvik edebilirim.

Ermutigen wir sie nicht.
Onları teşvik etmeyelim.

Träume ermutigen.
Rüyaları teşvik etmek.

Ermutigen Sie sie nicht.
Onu cesaretlendirmek istemezsin.

Die Belegschaft ermutigen.
İşçide teşvik et.

Andere ermutigen, dasselbe zu tun.
Başkalarını aynı şeyi yapmaya teşvik etmek.

Wir können ermutigen.
Biz teşvik edebiliriz.

Damit ermutigen und finanzieren Sie die Angreifer nur.
Bu sadece saldırganları teşvik ve finanse eder.

Zur Rückkehr ermutigen.
Geri dönmesini teşvik etmek.

Eine Person ermutigen, Hilfe zu bekommen.
Bir kişiyi yardım almaya teşvik etmek.

Lehrer müssen ermutigen.
Öğretmenler Teşvik Edilmelidir.

Ermutigen und bestrafen Sie den Hund sofort nach seiner Handlung.
Köpeği eyleminden hemen sonra cesaretlendirin ve cezalandırın.

Wir wollen euch ermutigen.
Sizi cesaretlendirmek istiyoruz.

Um die Arbeit mit und ermutigen Studenten innerhalb der Abteilung.
Çalışmak ve departman içinde lisansüstü öğrencileri teşvik etmek.

Das Ziel ist wirklich dies, ermutigen.
Amaç gerçekten bu, teşvik et.

Und ich wollte Sie ermutigen, zu kandidieren.
Seni aday olmak için cesaretlendirmek istedim.

Warum sollten wir zu Hoffnung ermutigen?
Neden umudu teşvik etmeliyiz?

Wir sollten Jugendliche ermutigen, die Klassiker zu lesen, stimmt.
Gençleri klasikleri okumaları için teşvik etmeliyiz, doğru.

Wir sollten zum Scheitern ermutigen.
Başarısızlıkları teşvik etmeliyiz.

Ermutigen und fördern die Forschung, Entdeckung und unabhängige Untersuchung;
Teşvik ve teşvik araştırma, keşif ve bağımsız bir soruşturma;

Du wolltest mich nur ermutigen.
Sen sadece beni cesaretlendirmeye çalışıyordun.

Kinder ermutigen früh zu heiraten, um so ihre religiösen und weltlichen.
Çocukları evliliğe erkenden teşvik etmeliyiz ki dinlerini ve dünyalarını koruyalım.

Doch wozu möchtest Du Menschen ermutigen?
İnsanları neye teşvik etmek istiyorsunuz?

Wenn du Kinder zum Lesen ermutigen möchtest, zögere nicht.
Çocuğunuzu okumaya teşvik etmek istiyorsanız bu konuda tereddüt etmeyin.

Ich habe gesagt, ihr sollt ihn nicht ermutigen.
Size, onu cesaretlendirmek konusunda ne demiştim?

Und das sollte die Fed ermutigen, die Kreditkosten aggressiver zu erhöhen.
Ve bu, Fed& apos; i borçlanma maliyetlerini daha agresif bir şekilde artırmaya teşvik etmelidir.

Kommentare nicht schließen(Ermutigen Sie sie!).
Yorumları Kapatmayın( Onları Teşvik Et!).

Es soll Menschen ermutigen, zu erkennen, dass alle Menschen ein in die Ewigkeit.
Tüm insanların sonsuzlukta biri olduğunu fark etmek insanları teşvik etmelidir.

"ermutigen" nasıl bir cümlede kullanılır

Position, aber wir ermutigen die wissenschaft.

Bürgerinnen und wir ermutigen die reste.

Wir ermutigen Drop-offs ein Unserem Standort.

Wir ermutigen immer alle zur Selbständigkeit.

Ermutigen paare, hilfe von fast erwachsene.

Benutzerfreundliche checkliste soll ermutigen die implantation.

Vorherzusagen ergebnisse ermutigen könnte, patienten um.

Sehr positive Ergebnisse ermutigen zum Ausbau.

Hospitals nhs ermutigen die krankheit modelle.

Ermutigen und loben Sie Ihr Kind!