ERMUTIGE ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• teşvik
• yüreklendirin
• cesaretlendir
• yüreklendiriyorum

Ermutige Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Ermutige ihn.
Onu yüreklendirin.

Naomi, ermutige ihn.
Naomi, cesaretlendir onu.

Ermutige mich.
Yüreklendirin beni.

Unterstütze und ermutige ihn!
Onları destekleyip teşvik edin.

Ermutige sie.
Onları yüreklendirin.

Zeig Interesse, ermutige sie.
Biraz ilgi göster, onu cesaretlendir.

Ermutige ihn nicht.
Onu teşvik etme.

Ich unterstütze und ermutige sie.
Onlara destek ve cesaret veriyorum.

Ermutige sie nur.
Onu cesaretlendir.

Seinen Horizont zu erweitern. Ermutige ihn, sein Geschäft zu expandieren, OK?
Onu işini genişletmeye ikna et. Tamam mı?

Ermutige sie nicht.
Onu teşvik etme.

Hilf ihnen, segne sie, ermutige sie und sieh das Allerbeste in ihnen.
Onlara yardım et, onları teşvik et ve onların içinde iyi olanı gör.

Ermutige sie dabei.
Onu cesaretlendir.

Respektiere den Hund, treffe ihn nicht und ermutige zur Ausführung von Befehlen.
Köpeğe saygı gösterin, vurmayın ve komutların yürütülmesi için teşvik edin.

Ermutige ihn nicht.
Onu teşvik etmeyin.

Wenn dein Kind gestresst oder ängstlich ist, ermutige es, diese Gefühle auszudrücken.
Çocuğunuz stresli veya endişeli ise, bu duyguları ifade etmek için onu teşvik edin.

Ermutige sie nicht.
Onu teşvik etmeyin.

Um Ihre Sicherheit zu gewährleisten, ermutige ich Sie zuerst Ihren Arzt konsultieren, bevor Sie PhenQ nehmen.
Güvenliğinizi sağlamak için, sana teşvik öncelikle doktorunuza danışmanız Eğer PhenQ almadan önce.

Ermutige ihn nicht zu bleiben.
Ve burada kalmaya teşvik etme.

Und ermutige mich.
Ve bana destek olsun.

Ermutige ihn, zu malen oder zu zeichnen.
Onu resim yapmaya teşvik et.

Harper, ermutige ihn nicht.
Harper, onu teşvik etme.

Ermutige ihn, neue Dinge zu tun!
Onu Yeni Şeyler Yapmaya Teşvik Edin!

Roland, ermutige deinen Vater nicht.
Roland… Babana cesaret verme lütfen.

Ermutige ihn, für sich zu sorgen.
Kendine bakması için onu teşvik edin.

Nur weil ich dich ermutige, Erwachsenenbildungskurse zu nehmen?
Hep aynı tantana! Bunların nedeni seni bir takım kurslara gitmen için cesaretlendirmem mi?

Ermutige Deine Freunde, der Kampagne beizutreten.
Arkadaşlarını kampanyaya katılmaya davet et.

Und ich ermutige Sie zu viel von dem, was Art von spielen, um Wir sprachen über.
Ve sizi bir şekilde konuştuklarımızla ilgili oynamanız için yüreklendiriyorum.

Ermutige Kreativität und unvorhersehbares Spiel.
Yaratıcılığı ve öngörülemeyen oyunu teşvik edin.

Ermutige sie, etwas mit mir zu tun, das sie bereuen wird.
Pişman olacağı bir şeyi yapması için onu teşvik et.