Davetiyeyi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ama davetiyeyi kaybettik.
Blaine ve Missy Bedava Davetiyeyi başlattılar.
Davetiyeyi okumadın mı?
Burası bana ait ve size davetiyeyi ben gönderdim.
Davetiyeyi gördünüz sanıyordum.
Combinations with other parts of speech
Fiillerle kullanım
Hatırladığım kadarıyla davetiyeyi Leydi Mae için göndermiştim.
Davetiyeyi görünce kafan karışmasın.
Cumartesi günü açılış gecemiz için gönderdiğim davetiyeyi aldınız mı?
Mike davetiyeyi henüz görmedi.
Özel mesaj ile mailinizi atınız ben davetiyeyi yollarım.
Kişilik Davetiyeyi Nasıl Kazanacaksın?
Aslında biraz önce Marshallın bekârlığa veda partisine davetiyeyi hak ettin.
Cam, okulda davetiyeyi verdi ama ben unuttum.
Bu akşamki gösterim için bıraktığım yedi davetiyeyi aldın mı diye merak ettim.
Ama o davetiyeyi gönderdim çünkü şu anda hazırım.
Demek ki düğününü planlıyorsun ve davetiyeyi hazırlama aşamasına yaklaşıyorsun.
Davetiyeyi kim gönderdi ve neden üzerinde adım var?
Ve daha sonra Lily e 200 davetiyeyi hazırlayacağımız için söz verdim.
Bu davetiyeyi sana müşterilerinden biri mi yaptırdı?
Gangster tarzındaki kutlama kesinlikle aşağıdaki şekilde imzalanan davetiyeyi süsleyecektir:.
Sadece bu davetiyeyi getirenler Yeni Adaya girebilir.
O davetiyeyi sana vermek zorunda olduğum için verdim.
Aslında problem şu ki davetiyeyi aldığımda çoktan başka plan yapmıştım.
Davetiyeyi aldık tabi dedik geliriz yani her yıl olduğu gibi.
Hatta Joeya davetiyeyi kendisinin göndereceğini söyledi.
Davetiyeyi gördün mü bilmiyorum ama yarın Matthewnun vaftiz günü.
Doug, iki ay önce davetiyeyi aldığımızda sana smokini denemeni söylemiştim.
O davetiyeyi gönderdiğim için özür dilerim bu gerçekten aptalca bir hareketti.
Blair davetiyeyi ilk gösterdiği zaman senin'' G'' ni tanımalıydım.
Sen dün davetiyeyi bıraktıktan sonra hepimiz Nathan Lloydun evine götürüldük.