Davet Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
İçeri davet etsene.
Davet et ama bana hiç güvenme.
Onları yemeğe davet et!
Yemeğe mi davet ediliyorum?
Neden beni bu kitap kulübüne davet ettin?
Combinations with other parts of speech
Ondan davet nerede bilmiyorum.
Beni akşam yemeğine davet etmeye ne dersin?
O zaman onları mümkünolduğunca kibar bir şekilde tekrar davet edin.
Exchange uyumlu davet& isimlendirmesi.
Hem üyelerimizi hem de ilgilenen herkesi davet ediyoruz.
Beni de yemeğe davet ettiğin için teşekkür ederim, Naomi.
Affedersiniz, kapı açıktı. Davet ettiğinizi sandım.
Ryanı yukarı davet ettim, ama o evine uyumaya gidiyor.
Geçmişim hakkında konuşmak için mi beni öğle yemeğine davet ettin?
Ben de seramoniye davet edilmemiştim. Sadece bir davet.
Pekala yüksek okul öğrencileri… Benim bölgemdesiniz ve sizi ben davet etmedim.
Şimdi de onu düğününe davet etmişsin ve buna çok şaşırmış.
Oğlumun opera tiyatrosunda ilk sahne alışını kutlamak için sizleri davet ettim.
Beni, yani annemi, baloya davet ettin, ama reddetti.
Dolayısıyla da Yunanistanı bu gerilim ortamından uzak durmaya davet ediyoruz.
Neden onu buraya davet etmiyorsun, Klingon operasını birlikte dinleyebilirsiniz.
Desmondu cuma akşamı yemeğine davet ettim, sen de gelmelisin.
Rocca Pizzoya davet et Katanya uçağından da iki yer ayırt.
Onu büyük korkutucu bir iş sunumuna davet ettim ve hemen sonrasında da açıklayacağım.
Sana iki davet gönderiyor, ki sen tekrar reddediyorsun ve biz hala buradayız.
Daha önce bir baloya davet edilmedim, ama bu sanırım bir davet.
Arkadaş davet etme özelliğini kullanarak başkalarını Seyahatinizi düzenlemek üzere davet edebilirsiniz.
Sence, bütün arkadaşlarını bowlinge davet ettiklerini bildiğimizin farkında değiller mi gerçekten?
Sanırım sahne arkasına davet edildik söylenilene göre bu oldukça büyük bir şerefmiş.
Pasaport ve vize ve bu davet mektubu, elçilikten var güvenli olacaktır.