Göndermek zorunda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Göndermek zorunda değilsin.
Adaylar göndermek zorunda:.
Ve bunu yaparsam… sen de başka bir subayı göndermek zorunda kalırsın.
Adaylar göndermek zorunda.
Yavrumu birden daha güvenli bir yere göndermek zorunda kaldım.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
bir mesaj göndermekburaya gönderdipara göndermekbir mektup gönderdiben gönderdimgönderdi beni
göndermek zorunda
bize gönderdiğinizsen gönderdinfotoğraf göndermeyeceğiz
Daha
Zarflarla kullanım
Fiillerle kullanım
Daha
Polis göndermek zorunda değildin aslında.
Çocukları ablama göndermek zorunda kaldım.
Bazıları çok büyük kaybeder,paraları çıkışmaz. Onlara küçük bir mesaj göndermek zorunda kalırsın.
Yeni şifre göndermek zorunda kalacak[…].
Davet için minnettarım ama yandaşlarını göndermek zorunda değildin.
Bak, mektubu göndermek zorunda olmamın nedeni bu.
Senin arkandan da başkasını mı göndermek zorunda kalacağım?
Kendi oğlumu savaşa göndermek zorunda kaldım, Christopher.
Tüm bu yaptıklarımız işe yaramazsa- hepsini Fransaya göndermek zorunda kalacağım.
Ama çocuklarını göndermek zorunda kalan tek aile biz değiliz.
Bir düşünsenize bir daha asla kendi çocuklarımızı savaşa göndermek zorunda kalmayacaktık.
Bir günahkârı göndermek zorunda değiliz.
Ödemeyi almaya Metzgerı Bay Hatto ve karısını ziyarete göndermek zorunda kaldım.
Alicei devlet okuluna göndermek zorunda kalacağız.
Ancak bunun için, kayıt için bağlı kuruluşlara sitenizin URLsini göndermek zorunda kalacak.
Bu esnada, yeğenimi yatılı okula göndermek zorunda kaldım… küçük Flora da evin hizmetlilerine emanet kaldı.
Ama…- Öz anne babalar bile… çocuklarını okula göndermek zorunda değiller.
Eğer birisi bunu reddettiyse, bir mesaj göndermek zorunda kalmışsındır.
Sonra testin başarıyla tamamlandığını göstermek için bir fotoğraf göndermek zorunda kaldı….
Marcus Lepidus ile iki lejyonu kuzeye göndermek zorunda kaldık.
Bacaklarını koparan dört bubi tuzağını tetikledin… ve biz de taşakların için arama ekibi göndermek zorunda kaldık.
Onu iyileştirecek ve sonrasında geri göndermek zorunda kalacağım.
Yemen polisi kimliğini belirlemek için ondan geriye kalanları bir poşet içinde Dubaide laboratuvara göndermek zorunda kaldı.
Dokuz yıl önce kaybolan iyi bir adamın ailesine göndermek zorunda kaldığım bir mektup.
Ancak bu durumda sizin dişinizi daha ileri analiz için komiteye göndermek zorunda kaldık.