Giyecek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Yiyecek ve giyecek verilecek.
Giyecek başka bir şeyim yoktu.
Graciella sana giyecek bir şeyler getirecek.
Giyecek başka bir şey yoktu.
Bunlar yaşandı. O, yeni kulübünde forma giyecek.
İnsanlar da tercüme ediyor
Dur giyecek bir şeyler bulayım.
Onlara yiyecek, para, giyecek ve ilaç sağlarım.
Giyecek ve yemek almak için.
Buradan ayrılırken giyecek bir şeylere ihtiyacınız olacak.
Bu kadına köy halkı yiyecek ve giyecek verirlerdi.
Sana giyecek birşeyler verecek.
Onunla alışverişe gidip giyecek bir şeyler alsan.
Siyah giyecek vaktim olmadı.
Giyecek hiçbir şeyim yok. 4 saat boyunca geri dönmediniz.
Çocuklar sadece yemek, giyecek ve eğitime ihtiyaç duymaz.
Giyecek hiçbir şeyim yok, albenili külotlarımdan da giymedim.
Ben kara çarşaf giyecek ve tarihte geri adım atacak değilim.''.
Giyecek bir şeyim yok, eve gidip gömleği alıp buraya dönmem lazım.
Ben kara çarşaf giyecek ve tarihte geri adım atacak değilim.''.
Kuru giyecek ve çiçek atıyorlar.
Üzerime Giyecek Hiçbir Şeyim Yok!
Size giyecek, silah ve at alırım.
Şimdi Veranın sana giyecek temiz bir şeyler bulmasına izin ver.
Eğer giyecek iyi bir şey bulamazsam ben de gitmem!
Annem bununla giyecek ve yemek alabileceğimi söylemişti.
Dottie, Giyecek hiçbir şeyim yok Lütfen bana yardım et!
Yiyecek, giyecek veya ilaç için endişelenmene gerek yok.
Gidip giyecek bir şey bulmam gerek.
Dükkânlar giyecek doluydu; fakat insanların bunları satın alacak paraları yoktu.
Şirket yemeği için giyecek güzel birşeye ihtiyacım var Taywanlı üretim ortaklarımızdan birkaçıyla.