Hissiz Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Tamamen hissiz.
Hissiz… Hissiz.
Acıyor… Hissiz.
Hissiz olmak iyidir.
Acıyor… Acıyor… Hissiz.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Daha
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Daha
Soğuk, hissiz bir bakış.
Biraz keyifsizim, belki de hissiz.
Hissiz, fakat O bana yardım etti.
Sadece bacaklarım hala hissiz.
Biliyorum sana soğuk ve hissiz dedim ama bu çok saçma.
En azından bacakların hissiz.
Çoğu zaman kendimi hissiz hissediyorum.
Bizim protesto şeklimiz ne olmalı? Sadece bir yürüyüş mü?Sonrasında gene sessiz ve hissiz olmaya devam!
Bacakların hissiz ve ağır. Uykuya dalıyorsun.
Bakın: sabit, sakin, hissiz.
Eğer ikimizde sakin ve hissiz durursak, yeniden güç toplayamaz.
Bu arabayı kim alırsa benim kadar mutlu hissiz olacak.
Açık konuşayım seni hissiz ve hipotermik arasındaki o ince çizgi dengesinde tutacağım.
Yuvarlak, yumuşak, renkli, hissiz ve bilinmez.
Keçe, kumaş ve düğme gözleri olan, hissiz, oynayabileceğin ve kontrol edebileceğin ve sıkıldığında atabileceğin bir şey olarak?
Cellatlar genellikle sanığın sırtındaki hissiz bölgeyi bulurlardı.
İstisnasızca Joey hiçbir yerden, hiç kimseden rekabet görmeden yeryüzündeki en aptal,en hissiz en anlayışsız hatun bu!
İlk gece uçuşuyla San Franciscodan ayrıldım, hissiz ve dengesiz bir hâlde.
O hisse işe yaramaz, geleceği yok.
Sana karşı olan hislerimi kelimelere dökmek mümkün mü bilmiyorum.
Aslında hislerime bakacak olursam, gayet mutluyum!
Hislerle bir alakası yok.
Bu hislerin değiştiğinin farkına vardığımızda kabullenmek çok zordu.
Bu sadece hislerle ilgili bir sorun değildi.
Eve gidip, sanki bu hislerim yokmuş gibi davranmalı mıyım--.