Kafadar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
İki kafadar.
Kafadarlar, neredesiniz?
İki kafadar.
Kafadarlar, başardık!
Üç Kafadar.
Kafadarlar oyunu başlar….
Üç Kafadarlar.
Richmondlu Üç Kafadar.
Kafadarlar, dünyaya gitmiyoruz.
Dört Kafadar.
Üç Kafadar, Hollywood, California.
Biz, üç kafadarız.
Üç kafadar New Yorkta.
J, P, ve D. Üç kafadarlar.
İki kafadar bir dükkanı soymaya çalışıyordu.
Simca, Louisette ve ben; üç kafadarız.
Kafadarlar, Vizyon Bire bir meteor çarptı.
Nihayetinde bu dört kafadar Vegası fethedebiliyor mu bari?
Kafadarlar, hayatınızın yürüyüşünü yapmaya hazır mısınız?
Hele ekip çalışmasından tek anladıkları dört kafadarın dükkân soymasından ibaret.
Kafadarlar, kafadarlar, kafadarlar'' filmimizi hatırlıyor musunuz?
Yargıcın suratına tükürdüğünü duyunca kendime dedim ki, kafadar, sağlam biri.
Kafadar hayaletleri heyecanlı ve tehlikeli bir macera beklemektedir.
Gidip Fluglemandan adam gibi Kafadar kostümlerimizi istesek daha kolay olmaz mıydı?
Kafadarlar, El Guapo burada hem de tüm adamlarıyla, tam köyün dışında duruyor.
Biz Leningradda açlıktan ölürken o ve kafadarlarının Sovyetler Birliğinin rahat sığınaklarında saklanması dışında.
İki kafadar oraya varmalarının üzerinden çok geçmeden egzotik güzeller Natalya ve Svetlanayla yakınlaşırlar.
Bu insanlar, uzun mesafeli keşif fotoğrafı çeken veyarı otomatik silah taşıyan bir avuç dolusu kafadar, o kadar.