Kafesi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kafesi aç ve zıpla!
Arkadaşımın kafesi var.
Evelynin kafesi hala duruyor mu?
Şu anda Karenın kafesi elimde.
Tamam, kafesi açacağım ama ısırmak yok!
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Isimlerle kullanım
Santral, Bay Journetin kafesi.
Bay Tariiji hayvan kafesi gördüğünü söylemişti.
Napolinin en tarihi ve ünlü kafesi.
Beyzbol vuruş kafesi, su parkı.
Afrikadaki her köyün şu an internet kafesi var.
Hollow Creeki ve kafesi biliyorum.
Antisemitik grafitlerle boyanmış bir Yahudi kafesi.
Burası bir İngiliz kafesi. Burada İngilizce konuşuruz.
Asker değildi babasının kafesi vardı.
Sana o altın kafesi istemediğimi söyledim.
Sizin alanınız nedir? Bir polis kafesi işletiyorum.
Karenın Kafesi katilleri çalıştırıyor'' yazan afiş.
Bir insanın kaç tane kafesi olabilir?
Bir kahvaltı kafesi yaklaşık 5 dakikalık yürüme mesafesindedir.
Bunlar gibi dayanıksız şeylere mi?… artık kimse böcek kafesi almıyor.
Peki hiç o kafesi kendinin yarattığını düşündün mü?
Neden Avustralyada en iyi fiyata bir çöp kafesi almıyorsunuz?
Ama bu olmadan önce kafesi açmak için yardımın lazım.
Ön kafesi temizlemek için bir elektrikli süpürge kullanın.
Ben de atölye sınıfındaydım, kuş kafesi ve tabure yapıyordum.
Bir köpek kafesi kendi elleriyle nasıl yapılır: çizimler ve ölçüler.
Beni yıkmak istiyorsan, Morgan, bu kafesi açman gerekecek önce.
O kafesi terk ederken her ne hissettiğini düşünürsen düşün, sürprizlere hazır ol.
Eski teçhizatın tamamını çıkardık ve kafesi yarın yerine koymak için hazırız.
Gündüz lezbiyen kafesi, gece gey barı, ve iki kişi buluşup.