Kampüsteki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kampüsteki en tenha yer.
Sanırım bu seni kampüsteki domuz adam yapar.
Kampüsteki en tatlı canavarlar.
Tıpkı Catherine ve kampüsteki diğer beyaz amcıklar gibi.
Kampüsteki Yahudi kardeşliği.
Combinations with other parts of speech
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Pi Sig Kulübü, kampüsteki tecavüzlerle bağlantılı.''.
Kampüsteki ölüm yüzünden mi oldu?
Tasalanmana gerek yok, kampüsteki herkes seni arzuluyor.
Kampüsteki en akıllı çocuklar olmayabiliriz.
Neyse, SpinBrandt bu akşam kampüsteki bir barda çıkıyor.
Tüm kampüsteki suyla aynı marka.
Bizim bir potansiyelimiz var kampüsteki en iyi ev olabilme.
Kampüsteki en büyük öğrenci topluluğu.
Tabii ki mantıklı. Kampüsteki en bilge kişiyle konuşuyorsun.
Kampüsteki tüm lağımlar arasında, bu hep en sevdiğim olmuştur.
Biliyorsunuz, oğlunuz kampüsteki en büyük tazı köpeği.
Biri kampüsteki tüm paspasları getirebilir mi?
Öğle yemeğinden sonra da kampüsteki eğlenceli jeolojik yürüyüşümüz var.
Kampüsteki en önemli kişiyle arkadaş olmak güzeldir.
Şuan bütün kampüsteki televizyonlarda bu video var.
Kampüsteki günler genellikle 9.15te başlar ve saat 16.00ya kadar sürer.
Öyle, ve beni kampüsteki okuma gününe davet etti.
Dekan kampüsteki pizzacıyı kapatıyor ve Ninja Kaplumbağalar bunu hoş karşılamıyor.
Bahse girerim kampüsteki en popüler adamsındır değil mi?
Kampüsteki herkese gey olduğumu sakladığımı söyleyerek itibarımı yerle bir edeceğini biliyorum.
Eminim hepiniz, kampüsteki yeni güvenlik önlemlerini fark ettiniz.
Dean, kampüsteki en iyi atlet ben değilim.
Bay Z kampüsteki en intihara meyilli insan.
Ed onu kampüsteki labaratuvara getirmişti.
Oda arkadaşım kampüsteki tüm kızların futbolcuları hedef seçtiklerini söyledi.