Kaynat Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bunları kaynat.
Kaynat, kaynat, eh?
Onları kaynat!
Su kaynat… dezenfekte et… başka ne vardı…?
Bunları kaynat.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Ve eve gittiğinde, bütün çamaşırlarını kaynat.
Biraz su kaynat.
Karışık bitkilerle suyu kaynat.
Jamie, kaynat şunu.
Biraz pirinç kaynat.
Bunu bir saat kaynat ve çayını iç.
Evet, şef!- Suyu kaynat.
Kaynat, başka seçenek yok gibi görünüyor.
Git yumurta kaynat.
Ml su dökün, kaynatın ve 10-15 dakika pişirin.
Hana, biraz su kaynat.
Biraz su kaynatıp yarayı temizleye, sonra giyinebilir.
Naota, biraz su kaynat.
Ardından otuz mililitre kaynatılmış veya damıtılmış su ekleyin.
Cecile, bize biraz su kaynat!
Sütü kaynatın, 20-30 damla propolis ekleyin ve günde 3 kez alın.
Çabuk git biraz su kaynat.
İlk olarak süt kaynatalım ve ardından yaklaşık 35 dereceye gelene kadar soğutalım.
Dilini kesin ve onu yağda kaynatın.
Pirinçleri yıkayıp yaklaşık 2-3 bardak suyla kaynat pirinçler pişinceye kadar.
Biraz havuç… kestane suyu ve arpa kaynat.
Kurutulmuş yaprak kaşıklar ve kaynatın ½ litre. su.
Birkaç bardak suyu 43° ila 45° C arasında kaynatın.
Aşağı gidebilirsin sen şimdi, Maureen, su kaynat benim için.
Ve eğer çok çalışmazsa, onu fırınla kaynat, ne istersen yap.