Kovalarken Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Önceden seni kovalarken Kang Hwi.
Onu kovalarken üç adamımı kaybettim.
Belki biz onu kovalarken atmıştır.
Sizi kovalarken ölüme atlamış oldu, değil mi?
Servet ve şöhret kovalarken öleceksin.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Isimlerle kullanım
Ben onu kovalarken, durdu ve bir fotoğraf çekmeme izin verdi.
Atalarımız mutluluğu kovalarken ölmüşler tamam mı?
Biri kovalarken durup tabela okuyacak hâli yok.
Size söyledim, köpek beni duşta kovalarken ısırdı.
Bette seni kovalarken düşürmüş olmalısın.
Görgü tanıklarına göre, küçük bir kızı kovalarken otobüs çarpmış.
Bu gemiyi kovalarken 6 adamımı kaybettim ben.
Köpekler. Biz kendi kuyruğumuzu kovalarken eğlenebilsin diye.
Rittenhouseu kovalarken, korkunç şeyler yaptım. Başka bir şeye dönüştüm.
Yılda 100 tanesini aşağı çekerdim… sen ve Şeytan Daryl Hannahyı kovalarken!
Seni onca kız kovalarken kendi evine çıkmak isteyeceksin.
Sakın hatırlatma, Zedd. Kolyemi o geyiği kovalarken kaybettim zaten.
Siz bu hayaleti kovalarken yeni cinayetler işlenecek.
Sularında görgü tanıkları,plakası olmayan siyah bir Mustangi bu adamı kovalarken görmüşler.
Juniorı delinin tekini kovalarken yalnız bırakmayacağım.
Paul kelebekleri kovalarken ve Jeanette sürüngenleriyle vakit geçirirken ben deniz aslanlarının oyunlarını izlemek için adalara gidiyorum.
Ben, Jake ve Marissayı dairede kovalarken Maureen de bol bol içti.
Siz barbarlar kovalarken zavallı hayvanın ne yapmasını bekliyordunuz ki?
Hep yapmıyorum ama bit pazarında bir balonu kovalarken kaybolduğundan beri endişeleniyorum.
Senin kötü adamını kovalarken; mala zarar vermekten cezalandırılıyorum.
Annen ve ben aşkımızı yedi yıldır ağır ağır sürdürüyoruz.Ve sırf Jim sincap kovalarken bok çukuruna düştü diye bunun zedelendiğini görmekten nefret ediyorum.
Bir gün Masha kelebekleri kovalarken, evde olmayan bir ayının evine girdi.
Uyuşturucu bağımlısı bir pisliği kovalarken ölmem. Sonra nasıl bir baba olurum ki?
Kayalara gittiğimiz gün, o kelebek kovalarken kaybolmuş. Öyle diyor. Ben de doğruca aşağıya inip, buraya geldim.
Endişeli Matematikçiler Ligi onun kuyruğunu kovalarken ben de akıllıca şeyi yapıp şehirden gideceğim.