Mezar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Mezar gibi.
Burası mezar odası.
Mezar epey küçüktür.
Onun yerine bir mezar buldum.
Mezar yapmasini bilmekte idiler.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Daha
Fiillerle kullanım
Kuzey tarafı, üstünde haçı olan mezar.
Mezar ve mezartaşı! Mezara gömülmüş!
İntikam istiyorsan iki mezar kazacaksın.
Ailesi, mezar için ödeme yapacak.
Peki dün bulduğunuz mezar, Bay Carter?
Mezar, biri diğerinden daha büyük….
Zaten“ Henüz mezar için hazır değilim”.
Mezar yok, tabut yok, hiçbir şey yok.
Kimse bu girebilir mezar ve canlı dönün.
Bu mezar, onu sen tasarlamıştın, değil mi?
İntikam arayan iki mezar kazsın.'' Derler.
Bu mezar babamın mezarı, onu çok severdim.
Sen merhametli olsaydı, mezar aç bana Juliet ile yatıyordu.
Ama mezar her şeyi karşılayamıyor biliyor musun?
Savaşmak için yola çıkıyorsan, önceden iki mezar kazman gerekir.''.
Acaba mezar çamur olur mu?
Mezar yeriyle birlikte geliyor. Fakat önemli olan bu değil.
Kiler veya bahçedeki geçici mezar yerleri çok sık kanıtlanıyor.
Yıldır mezar kazarım ve asla canlı birini gömmedim.
Rasyonelleşti… Mezar artık bir cennet bahçesi değildi.
İlginç mezar yerleri, korkutucu izler, gizemli kazalar nasıl oluyor da hâyâlet olmuyor?
Şüphesiz, mezar yerini ziyaret edebilirsiniz.
Burayı anıt mezar için uygun bir yer olarak nitelendirdi.
Kalıntı mezar anıtı iskelet Hill Kasta Olarak.