Monotonluk Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu monotonluk değil.
Bizi yoran, monotonluk.
Monotonluk beni sıktı.
Demotivasyon: İşte Monotonluk.
Monotonluk beni tüketiyor.
Canlandırıcı. monotonluk zihni öldürür.
Monotonluk sizi sıkıyor.
Kararlaştırılmış bir monotonluk için vakit yok.
Bu monotonluk canımı sıkıyor.
Ama sıkıcı günlük monotonluk, sıkıcı olur.
Monotonluk, can sıkıntısı, ölüm.
Can sıkıntısının nedeni monotonluk ve monotonluktur.
Yoksa bu monotonluk beni öldürecek.
Yapmasıyla ortaya çıkan monotonluk ve bıkkınlık.
Bu da monotonluk yaratıyor.
İşinizi sevmemenin nedeni herhangi biri olabilir: talep eden patron, çalışanlarla çatışma,can sıkıntısı ve monotonluk veya harap tutkular.
Buradaki monotonluk beni öldürüyor.
Monotonluk için yeterince zaman yok.
Ben değişimi seviyorum, monotonluk hiç bana göre değil.
Bu monotonluk beni gerçekten bunaltıyor.
İlginç bir gerçek olarak, renklendirilmemiş giysilerdeki monotonluk, ithal kumaşların ülkeye gelmesiyle yeni tasarımlara yol açtı.
Artık monotonluk bitti ve varoşlardan kurtuldum.
İçindeki mutsuzluk ve monotonluk kendisini yavaş yavaş öldürüyordu.
Monotonluk ve yenilik arasındaki bir savaş bu, durağanlık ve yaratıcılık arasında.
Kadın cinsel sorunları monotonluk, enfeksiyon veya duygusal yönden kaynaklanmaktadır.
Zaman ve monotonluk geriye kalan işi halledecek.
Şimdi, evrende neden büyük bir monotonluk var ve gezegenimiz bu eğilimini nasıl değiştirebilir?
Evlilikte monotonluk: en sık nedenlerden biridir.
Mantar gibi büyüyen durgunluk fantezi fantezi oyunları ve monotonluk arka plana karşı yüzsüz projeleri Rift türün en yüksek göz hayranı memnun etmeyi amaçlamaktadır.
Kimileri dünyalarının zalimlik ve monotonluk dolu hâlini, iyi ve kötü arasındaki bitmek bilmez kozmik savaşı olarak açıklamaya çalıştılar ve insanlar da onların savaş alanıydı.